Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/12323 E. 2011/6535 K. 11.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12323
KARAR NO : 2011/6535
KARAR TARİHİ : 11.05.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, Tunceli ili Pülümür ilçesinde bulunan madenlere ait arama ruhsatının devri için müvekkili ile davalı arasında anlaşma yapıldığını, devir bedeli olan 200.000 TL’nin 95.000 TL’sinin ödendiğini, bakiye 105.000 TL’nin ödeneceğine dair davalının tutanak imzalayıp verdiğini, tutanağa dayalı olarak yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 23.06.2009 tarihli maden arama ruhsatının devrine ilişkin sözleşmede de açıklandığı gibi maden arama ruhsatının dava dışı Mustafa Mut’a ait olduğunu, ortada bir alacak varsa bunu dava dışı Mustafa Mut’un talep edebileceğini, müvekkilinin 23.06.2009 tarihli tutanağı tanık olarak imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 23.06.2006 tarihli tutanakta davacının iddia ettiği gibi Tunceli ili Pülümür ilçesinde bulanan maden işletme ocaklarının devir işlemlerinin karşılığı olarak 200.000 TL bedelle davacı ve dava dışı Serpil Kocadölü’nün anlaşmaya vardığı, 95.000 TL sini peşin ödediği, bakiye 105.000 TL borcun kaldığı, bu sözleşmeyi davacının tanık olarak imzaladığı, takibe dayanak 26.06.2006 tarihli tutanakta ise “26.06.2009 tarihinde …’ya 105.000 TL ruhsat devrine istinaden ödenecektir” ibaresinin yazılı olduğu, tutanağın altında davalının imzasının bulunduğu, ruhsatların devrinin davalının eşi adına yapılmasına karşılık davalının 23.06.2009 tarihli tutanağı tanık olarak imzalaması, 26.06.2009 tarihli tutanağın ise 23.06.2009 tarihli tutanağın devamı niteliğinde olmasına göre, davalıyı borç altına sokmadığı, davacının alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.