Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/11404 E. 2011/7718 K. 09.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11404
KARAR NO : 2011/7718
KARAR TARİHİ : 09.06.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 18 yıl süreli, 01.07.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca müvekkilinin 18 yıllık toplam 1.800.000 USD kira bedelini peşin olarak davalı şirkete ödediğini, ayrıca sözleşmeye konu yer üzerinde yapılacak inşaat, alt yapı, tesisi, tarh otomosyon ve ekipman yatırımı için davalı şirkete 284.703 USD’nin peşin olarak ödendiğini, bu ödemelerin kira ilişkisinin 18 yıl süre ile devam edeceği varsayımına dayalı olarak gerçekleştirildiğini, ancak Rekabet Kurulu’nun 5.3.2009 tarih 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararları nedeniyle 18.09.2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi beş yılı aşan sözleşmelerin, Rekabet Kurulu tarafından uygulanan azami hadde indirme ilkesi gereğince 18.09.2010 tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceği sonucuna ulaşıldığını, sözleşmelerin oluşan hukuki duruma uydurulması zorunluluğu doğduğunu, kira sözleşmesinin en fazla 5 yıl süreli olacağının anlaşıldığını, bu durumda müvekkili şirketin davalı şirkete 2011 yılından sonrasına tekabül eden 13 yıllık kira bedeli olan 1.300.000 USD ile inşaat vs.ekipman yatırım bedeli olan 205.618 USD fazla ödemede bulunduğundan bu fazla ödemelerin iadesi gerektiğini, davalı şirkete yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını iddia ederek toplam 1.505,618 USD fazla ödemenin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında davacının davasına dayanak yaptığı Rekabet Kurulu kararlarının dava konusu kira sözleşmesi bakımından uygulanmasının mümkün olmadığını, Rekabet Kurulu kararlarının söz konusu kira sözleşmesinden sonra verildiğini, bu durumda müvekkili şirketin kazanılmış hakkının söz konusu olduğunu, yasa ve düzenleyici idari işlemlerin geriye yürütülemeyeceğini, davacının taleplerinin sözleşmeye bağlılık ilkesine de aykırı olduğunu, kurul kararının henüz Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmediğini, kira döneminin sonuna kadar devam edeceğinden müvekkilinin iade ile yükümlü tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre yanlar arasındaki kira sözleşmesinin tarafların özgür iradesiyle bağıtlandığı, her iki tarafın iradesinin sözleşmenin devamı yönünde birleştiği, tarafların 5 yıllık sürenin sona ermesinden sonra sözleşmeyi aynı koşullarla sürdürme hakları bulunduğu, davalı şirketin gerek davadan önce gerekse dava açıldıktan sonra sözleşme süresini 5 yılla sınırlama şeklinde bir tavır içine girmediği, tam aksine sözleşmeye bağlı olduğunu bildirdiğine göre taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 4054 sayılı Yasanın 4.maddesine aykırı düşmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 9.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.