YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10886
KARAR NO : 2011/6255
KARAR TARİHİ : 05.05.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki karşılıklı birleşen menfi tespit alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, davalı bankaca 22.01.2007 tarihli noter ihtarı ile müvekkilinin kredi borcu olduğu ve bu krediyi ödemesi gerektiğini bildirdiğini, ancak müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, banka elemanı bir kişinin müdürlerinin hesabından para çekerek zimmetine geçirdiğinin anlaşıldığı, bu kişinin daha sonra intihar ettiğini, kredilerin bu kişi tarafından kullanıldığını, sözleşmede müvekkili şirket yetkililerinin imzalarının bulunmadığını, kredi yolsuzluğundan davalı bankanın sorumlu olduğunu, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacının parayı çekmediği şeklindeki iddialarını yazılı delille isbat etmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkette kredi sözleşmeleri imzaladığı ve bu nedenle borçlu olduğu gerekçesi ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı banka tarafından aynı mahkemede; davalılar Medeni …Ltd, Menteş Ltd ve … hakkında açılan alacak davasının mahkemece verilen 17.02.2009 gün ve 2008/313 2009/39 sayılı kararla, bu dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Anılan alacak davasında davacı banka kredi sözleşmesi nedeni ile alacaklı olduğu bedelin tahsilini istemiş, davalılar vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava ve karşı dava konusu olan kredi borcunun davalı bankanın çalışanı dava dışı şahıs tarafından yapılan usulsüz işlemler sonucu ortaya çıktığı, bu kişinin daha sonra intihar ettiği ve intihar etmeden yazdığı mektupta bu hususu itiraf ettiği, bu kişinin kasasında müşterilere bu arada birleşen davalı …’ye ait açığa imzalı boş tediye fişleri bulunduğu, her ne kadar kredi çekilen dekonttaki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olduğu anlaşılsa da, bu imzanın hile yolu ile alındığının anlaşıldığı, davalı bankanın BK’nun 55.maddesi uyarınca kendi elemanının verdiği zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile menfi tespit davasının kabulüne, birleştirilmesine karar verilen alacak davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı (birleştirilmesine karar verilen davanın davacısı) banka vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.