Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/10558 E. 2011/6800 K. 23.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10558
KARAR NO : 2011/6800
KARAR TARİHİ : 23.05.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Dikmen Şubesinin müşterisi olduğunu, hesap hareketlerinin kontrolü sırasında müvekkilinin rızası olmaksızın hesabındaki paranın bloke edildiğini, müvekkiline gerekçe olarak da müvekkili tarafından 27.9.2007 tarihinde dava dışı bir şirketin çekeceği krediye teminat olarak imzaladığı “nakit teminat için bloke rehin talimat mektubu”nun gösterildiğini, oysa söz konusu kredi ilişkisinin o tarihten bir hafta sonra tamamı ödenmek suretiyle sona erdiğini bloke tutarın da müvekkiline iade edildiğini, rehnin kaldırıldığını, müvekkilinin öğrendiği üzere söz konusu dava dışı şirketin 2008 yılında aynı şubeden 10.000.00.-TL.lik bir kredi daha çektiğini, ancak bu krediyi ödemeyince 12.3.2008 tarihinde müvekkilinin hesabındaki 10.000.-TL.ye bloke konulduğunu, müvekkilinin çekilen ikinci krediden haberdar olmadığını, itfa edilmek suretiyle sona erdirilmiş bir kredi için imzalanmış bir talimat nedeniyle anılan şirketin tüm borçlarında müvekkilinin sorumlu olmayacağını belirterek davalı bankanın Dikmen Şubesindeki müvekkiline ait hesaptaki blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı bir şirketin kredi temin etmesini sağlamak için bu şirket lehine davalı banka nezdindeki mevduatını rehin ettiğini, dava dışı bu şirketin kullandığı kredi borcunu ödememesi üzerine yasal takip işlemlerine başlandığını ve davacı tarafından tesis edilen nakit rehnine bloke konulduğunu, davacının verdiği bu rehnin dava dışı şirketin müvekkili banka nezdindeki tüm borçlarının teminatını teşkil ettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının verdiği rehnin, 27.9.2007 tarihli genel kredi sözleşmesine konu doğmuş ve doğacak alacakları teminat altına aldığı, davalı bankaca 08.10.2007 tarihli 10.000.-TL.lik genel kredi sözleşmesiyle ticari finans teminatlı ayrı bir kredi türünün kullandırıldığı, bu krediye % 100 marjlı kefalet, % 130 marjlı finansman senedi/çeki teminat alınacağının belirtildiği, davacının verdiği rehnin 08.10.2007 tarihli 10.000.-TL.lik genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan ticari finans teminatlı kredinin teminatını oluşturmadığı, bu nedenle davaya konu bloke işleminin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalı banka tarafından 12.3.2008 tarihinde konulan 10.000.-TL.lik blokenin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.