YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10288
KARAR NO : 2011/4875
KARAR TARİHİ : 13.04.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalının işyerini kendisine devretmesi ihtimaline binaen bir adet senet imzalayıp davalıya verdiğini, devir işleminin gerçekleşmediğini, davacının davalıya herhangi bir borcunun doğmadığını, davalı ile ticari ilişkisi bulunmadığını belirterek 147.000 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitini, %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin işyerini ucuza devralabilmek için davalının ticari itibarını zedelediğini, diğer toptancıların mal vermesini engellediğini, davacının müvekkilini zarara uğrattığını, davacıdan boş senet ve imzalı belge alındığını, davalının zarar miktarı olan 147.000 TL üzerinden senedi doldurup icraya koyduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iade edildiği davalı tarafça da kabul edilen senet ile icraya konulan senedin birbirinin çoğaltılmış fotokopisi olduğu, teknik inceleme raporu ile takibe konulan senedin imzanın atılmasından sonra doldurulmuş olduğunun saptandığı, borç bulunmadığı davalı tarafından kabul edildiği için davacıya iade edilen karşılıksız kalmış senedin çoğaltılarak takibe konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temiz edilmiştir.
Mahkeme karar gerekçesinde, teknik inceleme raporu ile davacıya iade edilen senet ile icraya konulan senedin birbirinin çoğaltılmış fotokopisi olduğu, takibe konulan senedin imzanın atılmasından sonra doldurulduğunun saptandığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan teknik inceleme raporu …2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/692 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporudur. Bu durumda ceza dosyasındaki bilirkişi raporu hükme esas alındığından, mahkemece ceza dosyasının sonucu beklenerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.