YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8878
KARAR NO : 2009/8887
KARAR TARİHİ : 06.10.2009
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, davalıdan … plakalı aracı kiraladığını, davalının buna karşılık kendisinden açık bono aldığını, davalının daha sonra aracın arızalı olduğunu belirterek 3.000 TL talep ettiğini, oysa davalıya borcunun olmadığını, davalının bu bonoyu kasten doldurduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu bononun davacının müvekkilinden aldığı borçtan kaynaklandığını, bu borç karşılığında söz konusu bononun düzenlendiğini, davacının bahsettiği aracın davalı ile olan arkadaşlık ilişkisi nedeniyle davacıya emaneten verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece önce, 2007/12 E., 2007/251 K. ve 27.06.2007 T.sayılı kararı ile görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, ancak hüküm Dairemizin 2007/9373 E., 2008/5726 K.sayılı ve 26.05.2008 T. sayılı kararı ile “Uyuşmazlığın bonodan kaynaklanması, dolayısıyla davanın mutlak ticari davalardan olması nedeniyle davanın Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; açık bono tanziminin mümkün olduğu, bu şekilde düzenlenen bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, her ne kadar bononun teminat bonosu olduğu söylenmişse de bu beyanın bononun ihdas nedenini talil olarak değerlendirilmeyeceği, ayrıca davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilMiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.