Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/8431 E. 2010/4904 K. 22.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8431
KARAR NO : 2010/4904
KARAR TARİHİ : 22.04.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, davalı aleyhine kira alacağının tahsili için girişilen icra takibine süresinden sonra itiraz edildiği halde takibin durdurulduğunu, bu nedenle davanın kabulü gerektiğini, kaldı ki davalının mecuru tahliye ettiğinin itirazla öğrenildiğini, davalının kira borcunu ödemediğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kira bedellerini ödediği halde makbuz almadığını, hiçbir borcu bulunmadığını, mecuru 30.07.2007’de tahliye edip, anahtarını davacıya teslim ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, davalı tanıkları beyanı, davalının ödeme savunmasını yazılı belge ile kanıtlayamaması davacı asilin teklif olunan yeminindeki kira alacağını almadığına dair beyanı, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 1.425.00.-TL.asıl alacak yönünden iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu icra takibi dolayısıyla çıkarılan ödeme emrinin davalının adresine tebliğe gönderildiği ve tebligat parçası arkasına “muhatabın mesai saatlerinde geçici olarak çarşıya gittiğini ve muhatap adına gelen tebligat evrakını adreste alacak kimse olmadığını beyan eden kapıcı … imzadan imtina ettiği sebebiyle mahalle muhtarı …’e evrakın teslim edildiği ve evrakın bir suretinin kapsına yapıştırılarak, en yakın komşusu kapıcı …’e haber verildi” şerhi konularak tebliğ edildiği görülmüştür. Yapılan tebligatın 7201 Sayılı Yasa’nın 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28.maddelerine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu her ne kadar itiraz dilekçesinde tebligatın yapıldığı tarihte şehir dışında bulunduğunu bildirmiş ve icra dosyasına sunulan 07.09.2007 tarihli muhtarlık belgesinde davalının yazlığında olduğu gerekçesiyle muhtarlığa bırakılan tebligatın 06.09.2007 tarihinde kendisine bildirildiği açıklanmış ise de, davalının itiraz dilekçesinin 2.bendinde dava konusu işyerini 01.08.2007 tarihinde boşaltıp, anahtarını 20.08.2007 tarihinde alacaklıya teslim ettiğine dair beyanda bulunduğu ve beyanının aynı dilekçede yer alan o tarihte şehir dışında bulunduğuna ilişkin ifadesi ile çeliştiği değerlendirildiğinde
ödeme emrinin tebligat tarihinin 20.08.2007 olarak kabulü gerektiği, buna göre 10.09.2007 tarihli itirazın (7) günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmıştır. Süresinden sonra yapılan itiraz icra takibini durdurmayacağından ve somut olay bakımından süresinde yapılmış bir itirazdan söz edilemeyeceği için dava konusu icra takibi kesinleşmiş olduğundan ve dava şartları re’sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda da dava şartı oluşmadığından başka bir anlatımla kesinleşmiş icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın bu nedenlerle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.