Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/8315 E. 2009/9979 K. 02.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8315
KARAR NO : 2009/9979
KARAR TARİHİ : 02.11.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Davacı tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ile müdahiller … , Yapı ve Kredi Bankası ve İş Bankası vekillerince temyiz edilmiş ise de davacılar vekili 23.06.2009 ile davalı İş Bankası vekili de 24.09.2009 tarihli dilekçeleriyle de temyiz isteminden feragat ettiklerini bildirmeleri üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkilleri şirketlerin ülke ve dünyadaki ekonomik krizden etkilendiğini ve borçlarını ödemekte zorlandığını, ancak sunulan proje çerçevesinde şirketlerin iyileştirilmesi ve ticari hayata yeniden kazandırılmasının mümkün olduğunu iddi ederek iflasın ertelenmesinin talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacı şirketlerin sunulan projeye göre iyileştirilmelerinin mümkün olmadığı gibi halen ortakların ödenmemiş sermaye borçları bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davacı şirketlerin iflasına karar verilmiş, hüküm davacılar ve müdahiller …, Yapı ve Kredi Bankası ve İş Bankası vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davacılar vekili 23.06.2009, davalı İş Bankası vekili 24.09.2009 tarihli dilekçeleriyle temyiz isteminden feragat ettiklerini açıklamıştır. Davacıların ve müdahil İş Bankasının hükme yönelik temyiz istemlerinin feragatleri nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Müdahiller … ve Yapı ve Kredi Bankası vekillerinin temyizine gelince;
Davacı şirketlerin sundukları iyileştirme projesine göre borçtan kurtulmalarının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddi ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmesinde usulsüzlük bulunmadığından müdahillerin temyiz istemlerinin esastan reddi uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların ve müdahil İş Bankası vekillerinin temyiz istemlerinin feragat nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle müdahiller … ve Yapı ve Kredi Bankası vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, peşin harcın istek halinde davacılar ile İş Bankası AŞ.’ye iadesine, 02.11 .2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY YAZISI-
İflasın ertelenmesini isteyen şirketler ayrı tüzel kişiliği bulunan alacaklıları, borçluları farklı olan şirketlerdir. Bu şirketlerin aynı gruba dahil olmaları veya bir alacaklıya asaleten yada kefaleten borçlu olmaları iflasın ertelenmesi talebinde birlikte bulunabileceklerine gerekçe yapılamaz.
Şirketler arasında talep konusu bakımından bir teselsül bulunmadığı gibi iflasın ertelenmesi talebinin her biri için aynı sebepten doğduğu da kabul edilemez. Çünkü, her bir şirketin bilançolarındaki aktif ve pasif kalemleri buna bağlı olarak alacaklıları, borçluları farklıdır.
Talepte bulunan şirketlerin durumlarının kötülüğü ayrı ayrı vakıalara dayanmaktadır.
Nitekim, Yüksek Yargıtay aynı işyerinde çalışan işçilerin, o işyerinin sahibi (aynı işveren) ile yapmış oldukları aynı içerikteki hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar için birlikte dava açamayacaklarına karar vermiştir. (HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857)
Öte yandan, doktrindeki görüşlerde de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir.
İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır.
İflasın ertelenmesi taleplerinin grup şirketleri tarafından birlikte açılması, bunların ayrı ayrı yatırmaları gereken harçtan kaçınmalarına da imkan verecektir. Harçlara dair düzenlemeler kamu düzeninden sayıldığından başlı başına bu husus bile birden çok tüzel kişinin birlikte iflasın ertelenmesi talebinde bulunmalarına engel teşkil etmektedir.
Borca batıklığın tespit edildiği, ancak iyileştirme projesinin yeterli görülmemesi durumunda erteleme talebinin reddiyle bunun sonucu olarak talepte bulunanın iflasına karar verileceği gözetildiğinde birden çok borçlunun aynı davada iflası istenemeyeceği gibi birden çok borçluda iflasla sonuçlanabilecek olan iflasın ertelenmesi talebinde bulunamazlar.
Öncelikle açıklanan bu nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun 1 nolu bentte birden fazla borçlu tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunabileceği şeklindeki görüşlerine katılamıyorum. 02.11.2009