YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7438
KARAR NO : 2010/4790
KARAR TARİHİ : 20.04.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, icra takibine konu edilen çekin taraflar arasındaki oto satış sözleşmesinden anlaşılacağı üzere davalıya satılan 06 MJM 23 plakalı aracın karşılığında verildiğini, galerici olan müvekkilinin satışa konu aracı …’dan aldığını ve davalıya sattığını, davalının talebi üzerine resmi devrin davalının yanında çalışan … adına yapıldığını, davalı aracı satın almasına rağmen kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dayanağı belgenin çek niteliğini yitirdiğini, alışverişe konu oto trafik kayıtlarına göre … isimli kişiye ait aracın Yenimahalle 4.Noterliğinde düzenlenen 10.7.2007 tarihli araç satış sözleşmesi ile … isimli kişiye satıldığı ve bedelinin noter sözlemesinde yazılı olduğu üzere …’den tahsil edildiğini, davacının komisyoncu sıfatı ile aracın bedelini ikinci kez talep etmesinin iyiniyetle bağdaşmadığını iddiaya konu satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davacının harici satış sözleşmesi uyarınca sattığı aracın başkasına ait olduğu, davacının tellallık alacağı değil satış bedelini istediği, çekin bankaya ibraz edilmediği gibi, TTK.nun 644. maddesi hükmüne de dayanılmadığı, satılan araç trafikte kayıtlı olduğundan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 20.maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmayan satışın geçerli olmadığı, geçersiz sözleşmeye şahit beyanları ile hukuki değer kazandırılamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizi, dava reddedildiği halde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönüne ilişkindir. Gerçekten mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı yerine davacı yararına vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4.bendinin hükümden çıkarılarak yerine “4-Hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine takdir ve tayin edilen 735.60.-TL. nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” sözcük dizisinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.