YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6632
KARAR NO : 2009/8920
KARAR TARİHİ : 06.10.2009
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili firmanın havlu radyatör üretiminde lider bir şirket olduğunu, başta İtalya ve İngiltere olmak üzere yurt dışına ihracatta bulunduğunu, 2004 yılında 21.000.000 USD’lık ihracat yaparak Türkiye İhracat Şampiyonları listesini ilk 100’üne ve İzmir Vergi Rekortmenleri listesine girdiğini, 2004 yılındaki bu olumlu gelişmeler üzerine yeni yatırımlara girerek finansman ihtiyacını banka kredileri ile karşılamaya çalıştığını, ancak beklentilerin aksine 2005 yılında Avrupa’da yaşanan durgunluk ardından mortgage krizi, inşaat sektöründeki daralma, döviz kurundaki düşüş, son olarak da bankaların kredilerini geri çağırması üzerine şirketin borca batık hale geldiğini, iyileştirme projesi kapsamında yabancı ortak ve dolayısıyla sermaye temini için görüşmelerin sürdüğünü, gerekirse şirket ortaklarının şahsi mal varlıklarını satmaya hazır olduklarını, kamu borçlarının yasal çerçevede sunulan olanaklar kullanılarak tecil edileceğini, tasarrufa gidileceğini belirterek iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuştur.
Mahkemece davacının müdahillere ödemede bulunmadığını, 8 aylık iflas erteleme tedbirlerinin uygulanması sürecinde pasiflerin gittikçe arttığı, borca batık şirket kadar alacaklıların da menfaatlerinin gözetilmesi gerektiği, şirketin mali durumunun düzeltilmesinin bu koşullarda mümkün olmadığı konusunda mahkemede kanaat uyandığı belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, davacı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borca batıklık bildirimi üzerine borca batıklık durumunun ve mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.(HUMK. M.275) Ancak çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlıkta mahkemenin bilirkişinin oy ve görüşünü alması gerekir.
Borca batıklık durumunun varlığı ve mali durumun iyileştirilmesi ümidinin bulunup bulunmadığı özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda uzman bilirkişinin oy ve görüşü alınmalıdır.
HUMK.nun 286.maddesi uyarınca bilirkişinin oy ve görüşü hakimi bağlamazsa da bu tür hallerde hakimin bilirkişi yerine geçerek olayı çözmesi usule uygun düşmez. Bilirkişi raporu yeterli değilse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı veya bilirkişiden açıklık olmayan konularda ek ve tamamlayıcı görüş alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir.
Somut olayda bilirkişi kurulu ve kök ve ek raporunda erteleme talebinde bulunan anonim şirketin sunduğu projenin mali durumun ıslahını sağlayacak nitelikte olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi kök raporunda borca batıklık 1.120.919.86 TL olarak belirlenmişken, iflas erteleme tedbirlerinin uygulanmasından sonra alınan bilirkişi ek raporu ile kayyım raporunda borca batıklığın 234.776.09 TL olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca sermayenin tamamının ödenip ödenmediği, ortakların şirkete borcu olup olmadığı konusunda bilirkişi raporunda bir açıklamanın yer almaması da giderilmesi gereken bir eksikliktir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde şirketin mali durumunun iyileştirilmesi konusunda yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan veya bilirkişi kurulundan ek ve tamamlayıcı rapor alınmadan borçlu anonim şirketin yazılı gerekçe ile iflasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.