Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/6587 E. 2010/5194 K. 28.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6587
KARAR NO : 2010/5194
KARAR TARİHİ : 28.04.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ayapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, 3167 Sayılı Kanun’un 10.maddesi gereğince davalının karşılıksız çıkan çekler dolayısıyla ödemesi gereken çek tazminatının tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının çekleri fiilen müvekkili bankanın şubesine teslim etmediği gibi çeklerin arkasının yazdırılması sırasında da davalı bankanın sorumlu olduğu miktarın talep edilmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 3167 Sayılı Yasa’nın 10.maddesi uyarınca süresinde ibraz edilip de karşılıksız çıkan her çek yaprağından dolayı muhatap bankanın 370.00.-TL.ile sorumlu olduğu, bu miktarın ibraz sırasında istenmemiş olmasının daha sonra istenmeyeceği anlamına gelmeyeceği, kısmi ödemenin kabul edilmediğine dair davacı tarafça imzalanmış bir belge de bulunmadığı gerekçesiyle davalının sorumlu olduğu miktarı ödemekten kaçınmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
1-3167 Sayılı Yasa’nın Değişik 6/3 maddesinde “Takas odaları aracılığı ile ibraz edilmiş çekler için 1.maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılamaz” hükmü bulunmaktadır. Mahkemece takas odaları aracılığı ile ibraz edilmiş çekler yönünden kısmi ödeme yapılamayacağı gözetilmeden bu çekler yönünden davanın kabulü bozmayı gerektirmiştir.
2-3167 Sayılı Çek Ödemelerinin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde 4184 Sayılı Kanun ile 26.02.2003 tarihinde yapılan değişiklikle çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde bankanın ödeme yükümlülüğünün 10.maddede belirlenen sorumluluk miktarı saklı kalmak üzere, çek hesabında bulunan miktarla sınırlı olduğu, 10.maddede belirlenen miktar dahil olmak üzere kısmi ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisinin ücretsiz olarak verileceği, çek hamilinin bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği ve buna icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabileceği, mahkemece veya icra dairesinin istemi halinde çekin aslının bu mercilere gönderileceği yasal hükme bağlanmıştır.

O halde mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde çek asıllarının bankaya bırakılarak kısmi ödemenin talep edilmesi halinde bankanın ödeme yükümlülüğünün bulunduğu gözetilmeden yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle oybirliğiyle, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle oyçokluğu ile davalı lehine BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2010 gününde karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava, 3167 Sayılı Çek Ödemelerinin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 10.maddesine dayanarak istenen tazminata ilişkin takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yerel mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Olayda TMK.nun 6 ve halin olağan akışına göre davacının kanundan doğan tazminat için başvurmadığı veya başvurup da tazminat istemekten vazgeçtiğini ispat yükü davalı bankadadır. Davalı bankanın bu hususu ispat etmediği gibi, takip aşamasında veya duruşmada çek aslının kendisine verilmesi karşılığı ödemede bulunacağını ileri sürmemiştir. Bu bakımdan mahkemenin açılan davayı kabul ederek itirazın iptaline karar vermesi yerindeyse de, davalı banka aleyhine 5411 Sayılı Yasa’nın Geçici 13.maddesi aracılığı ile 138.maddesi gözetilmeksizin icra inkar tazminatına karar vermiş olması yerinde olmadığından hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan saygın çoğunluğun bozma ilamının 2.bendinde belirtilen bozma gerekçelerine katılamıyoruz.