YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6543
KARAR NO : 2010/5525
KARAR TARİHİ : 05.05.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline ait üç adet çek yaprağının kaybolduğunu, davalılardan Mustafa Safran’ın çek yapraklarını ele geçirerek lehtar olarak adını yazıp çekleri kardeşi diğer davalı …’a ciro ettiğini, onun da kötü niyetli olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek toplam 16.500.-TL bedelli üç adet çekten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının çeklerde keşideci olarak imzası bulunduğunu, bunun da davacının çekleri rızası dahilinde verdiğini ispatladığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacı keşidecinin önce lehtara karşı borçlu olmadığını kanıtlaması, daha sonra da hamilin kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerektiği, davacı keşidecinin lehtar ile kendi arasındaki ilişkiye dayalı def’ileri davalı hamile karşı ileri sürebilmesi için hamilin senedi iktisap ederken borçlu davacının zararına hareket ettiğini ortaya koyması gerektiği, davacının HUMK.nun 290.maddesi çerçevesinde iddiasını ispatlayamadığı, tedbir kararının alındığı, ancak uygulanmadığı gerekçesiyle davanın ve davalılar vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delilerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava menfi tespit davası olup, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretine tabidir. Bu nedenle davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm fıkrasının 6 nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 1.950.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 05.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.