Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/6375 E. 2010/4916 K. 22.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6375
KARAR NO : 2010/4916
KARAR TARİHİ : 22.04.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alacaklısı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan ticari nitelikli taşıt ile konut kredi sözleşmesinde davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, kredi borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda,davacı banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu, dava dışı asıl borçlunun, (5) kredi taksitini ödemediğinin sabit olduğu, ancak davacı bankaca dava dışı borçludan alacağını tahsil yoluna gitmeden doğrudan kefile müracaat etmesinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı bankadan alacağı temlik alan, temlik alacaklısı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 11.7.2003 tarihli “Ticari Nitelikli Taşıt ve Konut Kredi Sözleşmesinden” kaynaklanmaktadır. Kredinin ticari nitelikli olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sözleşmeyi müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile ve 15.487.746.000.-TL kefalet limiti ile imzalamıştır. BK.nun 487.madde hükmüne göre müteselsil kefalet halinde, alacaklı asil borçluya müracaat etmeden ve şayet rehin verilmiş ise bunu nakte çevirmeden kefil hakkında takibe geçebilir. Hal böyle olunca mahkemece kredi sözleşmesinin niteliği ve anılan yasa hükmü uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temlik alacaklısı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.