YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6266
KARAR NO : 2010/3664
KARAR TARİHİ : 30.03.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı tır aracının, davalı firma tarafından satış sırasında düzenlenen yeşil motor belgesinde seri numarası olmadığı için yurtdışı nakliyesi yapmakta iken … gümrüğünde sahte sayılarak ceza kesildiğini, durumun satıcı davalı firmaya bildirildiğini, yeni düzenlenen … seri no.lu yeşil motor belgesinin davalı tarafça gönderildiğini, ancak müvekkilinin yine de 3.180.-Euro (785.000.-Forint) cezayı ödemek zorunda kaldığını, ödenen bu cezadan belgenin tek düzenleyicisi ve yetkilisi olan davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek 5.138.-YTL.tazminatın 14.07.2005 noter ihbar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bu davada taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkili şirketin dava konusu belgeyi davacının iddia ettiği şekilde düzenlemesi gerektiği ile ilgili mevzuatlardan kaynaklanan herhangi bir kanuni sorumluluğunun bulunmadığını, kesilen para cezasının tek sorumlusunun davacı olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, iddia edildiği gibi söz konusu belgenin tek düzenleyicisi ve yetkilisinin müvekkili olduğunu, ancak müvekkilinin belgeyi hukukun ve kanunların kendisine yüklediği şekilde en uygun hali ile düzenlediğini, fakat müvekkili şirketin herhangi bir ülkenin mevzuatını veya ticari satışı yapılan her bir aracın ne tür alanlarda ve ne şekilde kullanılacağını takip edip, o ülkenin veya o kullanım sektörünün aradığı belgeler ve bu belgelerin vasıflarını araştırıp, bunlara tamamen uygun belgeler düzenlemesini beklemenin hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmayacağını, nitekim bu konudaki bütün yönlendirmelerin, uyarıların müşteriler (yani davacı) tarafından yapılması gerektiğini, davacı mağdur olmasın diye kanuni bir mecburiyet olmamasına rağmen en kısa zamanda belgenin tamamlanıp kendilerine ulaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacı şirketin satın aldığı tırın yeşil motor belgesini de alarak yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının yeşil motor belgesinde seri numarası olması gerektiğini bilmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle davacının yeşil motor belgesinde seri numarası olmamasından dolayı ödediği cezadan dolayı tüm kusurun davalı şirkette olduğu ve bu cezadan dolayı meydana gelen zararın tazmininden sorumlu bulunduğu gerekçeleri ile temerrüt tarihindeki 3.180.00.-Euro’nun TL.efektif satış kuru üzerinden taleple bağlı olarak 5.138.00.-YTL.alacağın 22.07.2005 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranda reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan satın aldığı uluslararası nakliyecilik işinde kullanılan tır kamyonuna ilişkin olarak davalı satıcı firmanın çevre koruma ilkeleri çerçevesinde düzenleyip davacıya vermiş olduğu “yeşil motor belgesi”ne seri numarası yazma zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece yetkili kurum ve kuruluşlara yazılar yazılarak sözü edilen yeşil motor belgesinde seri numarasının yazılmasının zorunlu olup olmadığı sorularak yapılacak araştırmaya göre gerektiğinde bu konuda bilirkişiden yeniden ek rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.