YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6023
KARAR NO : 2010/3170
KARAR TARİHİ : 23.03.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, asıl borçlusu dava dışı … olan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, borcun ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, 07.06.2006 tarihli sözleşme altındaki kefiller bölümünde … Ltd.Şti.ve kendi adı altındaki imzaların tarafına ait olduğunu, yalnızca 15.000.00 YTL tüketici kredisine kefil olduğunu, asıl borçlunun başka kullandığı kredilere kefaletinin bulunmadığını, sözleşmede kredi limitinin imzalandığında boş olduğunu,sonradan 35.000.00 YTL olarak doldurulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı kefillere kat ihtarnamesinin gönderilmediği, dava dışı borçlu … adına 09.01.2007 tarihinde 5.000.00 YTL tutarında paranın kanuni takip hesabına aktarıldığı, söz konusu belgelerin borcun varlığını ortaya koymada yeterli olmadığı saptanmış, mevcut kayıt ve belgeler alacağın varlığı yönünden davacı talebi ile uyum göstermediği için davacı banka vekilinden alacağın dayanağı belge ve bilgiler istenmiş, ancak verilen kesin süreye rağmen hiçbir belge ve bilgi dosyaya sunulmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda asıl borçlunun hesabında borç saptanmış ise de bu borcun kaynağının belirlenemediği bildirilmiştir. Mahkemece davacı bankaya bilirkişi raporunda belirtilen bu borcun dayanağı olan belgeleri ibraz etmesi konusunda kesin mehil verilmiş, banka tarafından dosyadaki mevcut deliller dışında başka belge ibraz edilemediği ve borcun kaynağının kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Oysa dava konusu genel kredi sözleşmesinde ihtilaf halinde banka kayıtlarının delil sayılacağına ilişkin hüküm bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak iddia ve savunma çerçevesinde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken dosyaya sunulan kendi içinde çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporunda yer alan açıklamalar ve bu açıklamalara göre verilen icapsız kesin mehilin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.