Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/6011 E. 2010/3164 K. 23.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6011
KARAR NO : 2010/3164
KARAR TARİHİ : 23.03.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı, dava dışı …’in davalıdan dört adet lastik aldığını, karşılığında 450 milyon liralık bono verildiğini, bu bonoyu kefil sıfatı ile imzaladığını, borç ödenmediği için bu senede dayanılarak … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2001/1503 sayılı icra takibine girişildiğini, …’in borcu ödemeyi taahhüt ettiği halde alacaklının sürekli kendisini rahatsız ettiğini, kendisinin 15.05.2002 tanzim tarihli boş senedi teminat amacıyla davalıya vererek, borçluyu bulmak için …’a gittiğini ancak bulamadığını, boş olarak verilen teminat senedinin 1.450.000.000.-TL.olarak doldurularak …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine konu edildiğini, oysa kefilliğinin 450.000.000.-TL.için olduğunu, daha sonra arkadaşı … ile birlikte davalının vekili Av….’in bürosuna gittiklerini, davalının da büroda bulunduğunu, ödeme konusunda anlaştıklarını, 30 Mayıs 2002 tarihine kadar 1.550.000.000.-TL.ödemeyi taahhüt ettiğini, onların da bunu kabul ettiğini, 14.02.2002’de avukata 200.000.000.-TL., davalıya 14.03.2002’de 100.000.000.-TL.para verdiğini, ancak icra dosyasında maaşına haciz konulduğunu, 30 Mayıs 2002 tarihi itibariyle elden ve icra yoluyla toplam 1.830.000.000.-TL.ödeme yapıldığını, oysa anlaşmaya göre 1.550.000.000.-TL.ödeme yapılması ile borç sona ereceği halde davalı yanın icra takibine devam ettiğini, takibin sonucunda 2.860.000.000.-TL.ödediğini, avukatı ve davalıyı şikayet ettiğini, avukatın ağır ceza mahkemesinde yargılandığını, davalı hakkında takipsizlik kararı verildiğini ileri sürerek takibin kambiyo takibinden çıkartılmasını, 15.05.2002 tarihinde itibaren yasal faiziyle takibin ilamsız takip olarak düzeltilmesini ve ödediği fazla miktarların (1.860.000.000.-TL.nin) yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde Av…. hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada beraat kararı verildiği, ceza dosyasında ve hazırlık evrakındaki davalı beyanlarında 1.450.00.-TL.lik senedin yenileme senedi olduğu belirtilmiş ise de, B.K.nun m.114/2.fıkrası gereğince var olan bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulmasının borcun yenilenmesi sonucunu doğurmayacağı, asıl borç ilişkisinin düşmesinin ancak bu hususun senette açıkça yazılması ile mümkün olduğu, davalı tarafa verilen tamamlayıcı yemin (HUMK.nun 355.maddesi) üzerine davalı “450.00.-TL.lik senet düzenlenmediğini, düzenlenen 1.450.00.-TL.lik senedin teminat senedi olmadığını, anlaşmaya uygun düzenlendiğini” belirterek yemin etmiş ise de, davalının … Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki beyanları dikkate alınarak ortada iki ayrı senedin bulunduğu, ikinci senedin tecdit senedi olduğu ifadesi karşısında yeminli beyanına itibar edilmemiş, davacıya tamamlama niteliğinde re’sen yemin teklif edilmiş, usul ve yasaya uygun olarak eda edilen yemin de nazara alınarak … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibindeki bedelin dava tarihi itibariyle miktarı dikkate alınarak, davacı tarafından ödenen 1.363.29.-TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, 15.09.2003 havale tarihli dava dilekçesinde, dava konusu icra takibine konu edilen borçla ilgili olarak davalı ve avukatı ile bir görüşme yaptığını ve bu görüşmede borcu 1.550.00.-TL.olarak kabul edip, 30.05.2002 tarihine kadar ödemeyi taahhüt ettiğini ve davalı ve avukatının da bunu kabul ettiğini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu icra takibi nedeniyle davacının davalıya 1.550.00.-TL.borçlu olduğu yolundaki bu kabul ve ikrarının kendisini bağlayacağı ve bu nedenle somut olay bakımından B.K.nun 114.maddesi hükmünün uygulanamayacağı gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.