Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/5993 E. 2010/3829 K. 01.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5993
KARAR NO : 2010/3829
KARAR TARİHİ : 01.04.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkili …’ın diğer davacı … ile davalı …’ın annesi olduğunu,müvekkili …’ın eşi ve adı geçen tarafların babası murisin 23.05. 1986 yılında vefat ettiğini geriye büyük miktarda miras bıraktığını, ancak davalı …’ın annesi ve kız kardeşi olan davalılara mirastan pay bırakmamak için planlı olarak hareket ettiğini, davalı …’ın 1986 yılı Temmuz ayında (10) adet boş senedi kız kardeşi davacı …’ a getirip zor durumda olduğunu ve senetleri imzalaması gerektiğini söyleyerek senetleri imzalattığını, kefil olarak da annesi davacı …’ın imzasını aldığını, senetlerin hatır senedi olarak verildiğini, ancak senetlerden birinin sonradan doldurularak müvekkili hakkında diğer davalı … tarafından takibe konu edildiğini, davalıların arkadaş olduklarını, bu nedenle davalı …’ın senedi ciro edip diğer davalıya verdiğini, senedin gerçek bir borç ilişkisini yansıtmadığını, davalıların kötüniyetli olduklarını öne sürerek, dava konusu takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin dava konusu senedi ciro yolu ile diğer davalıdan aldığını müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacının iddialarını kanıtlaması gerektiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ve takip konusu senedin TTK.nun 688.maddesi uyarınca bono vasfında olduğu ve davacı tarafın iddialarını HUMK.nun 288.maddesi uyarınca yazılı delille ispat etmeleri gerektiği, davalıların başvurusu üzerine, davalılar hakkında sahte senet tanzim etmek ve kullanmak suçundan İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesinde 2002/173 esas sayısı ile girişilen davada alınan Adli Tıp Kurumu raporunda senetteki imzaların davacılara ait olduğunun tespit edildiği ve yapılan yargılama sonunda davalılarca atılı suçtan beraatlerine karar verilip, hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiği, somut olayda sahtecilik iddiası olduğundan davacı tarafın yemin deliline de dayanmayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.