Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/5738 E. 2010/3849 K. 01.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5738
KARAR NO : 2010/3849
KARAR TARİHİ : 01.04.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin toptan hırdavat ticareti yaptığını, müşterilerine satmak için mal sipariş ettiğini, sipariş edilen mallara karşılık dava konusu çeki verdiğini, davalının müvekkilinin istediği malları tamamının faturalarını kesmesine rağmen malları teslim etmediğini, ayrıca müvekkilinin sipariş etmediği malların faturalarda yer aldığını, 414.04.-TL.lik mal dışında kalan mallarla ilgili müvekkilinin iade faturası düzenleyerek malı davalıya gönderdiğini, malları alan davalının bedelsiz kalan çeki iade etmeyip, icra takibine koyduğunu, müvekkilinin haciz tehdidi ile 5.150.-TL.ödeme yaptığını iddia ederek çekin ve takibin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine, davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının müvekkilinden aldığı mal karşılığında 30.04.2008 keşide tarihli 5.000.00.-TL.bedelli çeki verdiğini, müvekkilinin söz konusu çeki vadesinden önce tedarikçi firmaya verdiğini, onun da başka bir şirkete ciro ettiğini, davacının müvekkilinden aldığı malları elinden çıkaramadığından bahisle iade etmek istediğini ve iade faturaları düzenleyerek 441.04.-TL.lik mal dışındaki malları geri verdiğini, yapılan görüşmeler sonucunda çek iade edilmek istenmesine rağmen çekin İstanbul’dan dönüşü geç olacağından müvekkilinin iadesi yapılmayan kendi alacağı olan 450.00.-TL.sini içinden düşerek bakiye 4.550.00.-TL.yi davacının çeki keşide ettiği hesaba keşide tarihinden önce 29.04.2008 tarihinde yatırdığını, 450.00.-TL.nin de davacı tarafından yatırılması konusunda mutabık kalındığını, ancak davacının 450.00.-TL.yi yatırmadığı gibi müvekkilinin yatırdığı 4.550.00.-TL.sini bankadan çektiğini, çek ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığını, müvekkilinin hem çeki verdiği 3.şahsa çek bedeli kadar borçlandığını, hem de çeke karşılık davacıya çek bedelini ödediğini, davacının müvekkiline ödeme yapmaması üzerine davacı hakkında icra takibi yapıldığını, 5.150.00.-TL.haciz sırasında tahsil edildiğini, davacının halen müvekkiline 450.00.-TL.borcu bulunduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacının 5.000.00.-TL.bedelli çeki keşide ederek davalıya verdiği, daha sonra iade faturası düzenlenerek 441.04.-TL.bedelli mal dışındaki malların davalıya iade edildiği, bakiye çek bedeli olarak davacının hesabına 29.04.2008 tarihinde 4.550.00.-TL.yatırıldığı ve aynı gün davacı tarafından bu paranın hesaptan çekildiği, çek ibrazında karşılıksız çıkan çek bedelinin davalı tarafından cirantasına ödendiği ve davalının çeki icra takibine koyduğu, davacının davalıya borçlu olduğu gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.