YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5684
KARAR NO : 2010/3835
KARAR TARİHİ : 01.04.2010
Mahkemesi :Sulh HukukMahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu, ancak davalının itirazın kaldırılması talebi üzerine İcra Hukuk Mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, davacı ile davalı arasında akdi ilişki bulunmadığını, irsaliyelerde müvekkilinin imzası olmadığını, malların müvekkiline teslim edilmediğini iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının müvekkiline olan borcu nedeniyle aleyhine icra takibi yapıldığını, davacının fatura ve irsaliyelere itiraz etmeyip, borcu ödediğini belirterek itiraz ettiğini, davacının müvekkilinden inşaat malzemeleri satın ve teslim aldığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece davacının takip dayanağı belgelerdeki malzemenin alınmadığını değil davalı …’ten alınmadığına itiraz ettiği ancak, borcun gerek davalıya gerekse davacının babası dava dışı …’e ödendiğine dair belge ibraz edilmediği, davacı borçlunun borcunu …’e ödediğini beyan etmesine rağmen ispatlayamadığı, hatırlatılan yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ve asıl alacak üzerinden %40 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan mal almadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Bu durumda ispat külfeti davalıda olup, davacıya mal satıp, teslim ettiğini yazılı delille kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek somut olaya uygun olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kötüniyet tazminatının şartlarının bulunup, bulunmadığı karar yerinde tartışılmadan borçlu davacı aleyhine tazminata hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.