Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/5489 E. 2010/2546 K. 10.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5489
KARAR NO : 2010/2546
KARAR TARİHİ : 10.03.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen genel kredi taahhütnamesi kapsamında …’e işlek kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmede dava dışı … ve …’ün kefil olarak yer aldıklarını, ayrıca kredinin teminatını oluşturmak amacıyla davalıya ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sürerken davacı banka …’den alacağını tahsil ettiğini bildirerek bu kişiyle imzaladığı temlik sözleşmesi sonucu alacak hakkını devir ve temlik etmiş, davaya bu aşamadan sonra davacı sıfatıyla … tarafından devam olunmuştur.
Davalı vekili, ipoteğe konu olan …’in kredi borcuna karşılık müvekkili adına dava dışı …’nun 44.000 YTL’lik ödemesinin bulunduğunu ve böylece müvekkilinin borcu kalmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanca savunulan ödemenin ipoteğe konu kredi borcuyla ilgisi olmadığının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Karara dayanak yapılan icra dosyasında dava dışı kredi borçlusu ve davalı ipotek veren aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı anlaşılmakta ise de, Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca alacaklının ödeme isteminin davalıya bildirildiğine dair bir ihtarnameye dosya arasında rastlanılamamıştır.
Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.