Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/5353 E. 2010/2951 K. 17.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5353
KARAR NO : 2010/2951
KARAR TARİHİ : 17.03.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalılardan …’ün babası olan diğer davalı …’ün lehtar olduğu 30.04.2004 vade tarihli 8.350.00 YTL bedelli senedi icra takibine koyduğunu, halbuki senedin davalı …’ün davacı kooperatifin başkanı olduğu dönemde düzenlenip takibe konu edildiğini, senedin arka yüzünde davalı …’ün cirosundan sonra kooperatif yetkilileri dava dışı … ve …’ın birlikte cirosunun olduğu ve cirosunun üzerinin çizilerek iptal ifadesinin yazıldığını, bu nedenle kooperatifin borçlu sıfatının kalktığını, yine üçüncü kişi hamil olan davalı …’in de kooperatifte hiçbir alacağı olmadığı halde kötüniyetli olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkilinin senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi hamil olduğunu, davacının TTK.nun 599/1 gereğince davacının kişisel def’ilerini hamilin davaya konu senedin karşılıksız olduğunu bilerek senedi ciro yoluyla devraldığını ispatlamadıkça ileri süremeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili müvekkilinin davacı kooperatifin başkan yardımcısı olduğu dönemde 08.01.2004 tarihli tutanakta belirtilen paraların kooperatifin ekonomik gücünün zayıf olması nedeniyle müvekkili tarafından kooperatife borç olarak verildiğini, tutanakları dava dışı … ve …’ın imzaladığını senedin kooperatife verilen cezaya karşılık alındığını, müvekkilinin senedi oğluna ciro ettiğini, onunda takip yaptığını, %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece kooperatife borç veren yönetim kurulu üyesinin alacağını elindeki belge ve çekler ile değil, kooperatif kayıtları, kasa belgeleri ile ispat etmesinin gerektiği, davalı …’in davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu, davaya konu senedin kooperatif kayıtlarında kaydının bulunmadığı, kooperatif kasasına senette belirtilen miktarda paranın girmediğinin bilirkişi raporunda açıklandığı, davalı …’in davacı kooperatife borç verdiğini ispatlayamadığı, davalıların baba oğul oldukları ve senedi lehtar davalı babasından devralan davalı …’in senedin bedelsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğu, davacının davalı lehtar …’e borçlu olmadığı def’ini TTK.nun md. 599’a göre senedi devralırken bilerek borçlu davacının zararına hareket eden davalı hamil …’e karşı ileri sürebileceği, ancak icra veznesine yatan paranın ödenmemiş olmasına göre davacının istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.