Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/5233 E. 2010/2580 K. 11.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5233
KARAR NO : 2010/2580
KARAR TARİHİ : 11.03.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin 31.10.2005 tarihinde … marka otomobillerin Türkiye resmi distribütörü olan davalı … Otomotiv AŞ.’nin yetkili satıcısı olan … Oto AŞ.’den 0 km.bir … model otomobili 75.060,27 YTL bedelle satın aldığını, aracın satın alındığından beri sık sık enjeksiyon sisteminden arıza çıkardığını, aracın defalarca serviste tamir gördüğünü, ancak arızanın giderilemediğini, müvekkilinin yaşanan olaylar ve arızanın devamlı olarak tekrarı neticesinde aracın değişimini … Otomotiv’den talep ettiğini, ancak bu istemin reddedildiğini iddia ederek satış akdinin feshi ile ayıplı olan aracın iadesi, satış bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Otomotiv AŞ.vekili cevabında, davacının 6 aylık zamanaşımı süresinden sonra dava açtığını, araçta ayıp olmadığını, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının da bulunmadığını, dava konusu araçta kullanılan yakıtın kötü olmasından dolayı sorunlar çıktığını,davacının aracı 2 yıla yakın bir süredir kullandığını ve kullanmaya da devam ettiğini, araçta herhangi bir üretim hatası bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ….vekili cevabında, zamanaşımı süresinde dava açılmadığını, süresinde bir ayıp ihbarı bulunmadığını, iddianın asılsız olduğunu, dava konusu araçla ilgili taleplerin gerçekçi olmadığını, şikayete bağlı arızaların kalitesiz yakıt kullanımından kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre araçta teknik açıdan imalat hatası olmadığı, arızanın başta kullanım olmak üzere yakıt gibi başka faktörlere bağlı olması gerektiği, aracın ayıplı olarak nitelenmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Reddedilen dava için davalı yararına takdir ve tayin olunacak vekalet ücreti karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerekirken, mahkemece davalılar yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, bu nedenle hükmün bozulması gerekmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4 nolu bendinin 2.satırında yer alan “takdir olunan 61.656.23’er YTL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin karardan çıkarılarak yerine “takdir olunan 7.404.82 YTL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.