Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/4870 E. 2010/1320 K. 11.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4870
KARAR NO : 2010/1320
KARAR TARİHİ : 11.02.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
No :306-292

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere cevap kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av. … gelmiş, davalıya çıkartılan tebliğin adresten taşınmış olduğu şerhi ile bila ikmal dönmüş, bu nedenle davacılar vekilinin yeni adresi bildireceğiz demelerine rağmen yeni adresi bildirmediklerinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
. Davacılar vekili, davacılardan … Ltd.Şti’nin Yunanistan’da faaliyet gösteren … Co.adlı firmadan … ürününü (süt proteini) transit ticaret kapsamında satın alıp, ürünü İran’daki firmaya sevk ettiğini,bu alışveriş kapsamında … Ltd.Şti’nin Yunanistan’dan gönderilecek malların teminatını teşkil etmek üzere 126.000.00 USD bedelli 08.05.2007 tarihli çeki, diğer davacı lehtar gösterilip onun cirosu ile … Co. firmasının Türkiye’deki temsilcilerine teslim ettiğini, mal İran’a gittiğinde (6) aylık kullanım ömrünün kaldığının saptanması üzerine malın iadesinin istendiği, durumun … Co.’ya iletildiği halde iade ve değişimi kabul etmediğini, malların İran’dan gönderilmesi işlemlerine başlandığını, bilirkişi incelemesiyle ürünün ayıplı olduğunun tespit edileceğini, malların ayıplı olması karşısında işlem temeli çöküp, çekin sebepsiz kaldığını, müvekkillerinin malları derhal istenilen kişiye iadeye hazır olduklarını, ancak davalının çekle icra takibine başladığını, davacıların davalı ile hukuki ilişkileri bulunmadığı gibi, çekin meşru hamili de olmadığını, yurtdışı firmasının çeki davalıya elden teslim ettiğinin anlaşıldığını belirterek davalıya borçlu olunmadığının tespitine, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddia edilen olayların iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek davanın reddi ile %40’tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre davacıların ticari alışveriş yaptıkları firmaya karşı ileri sürebilecekleri def’ileri iyi niyetli hamile karşı ileri süremeyecekleri, davalının kötüniyetli olduğunun da kanıtlanamadığı, kaldı ki, yurt dışı firma ile ilişki nedeniyle çekin bedelsiz kaldığının da ispat edilememesi gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince; davacı yan 126.000.00 USD bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitini istemiş,takip konusu yapılan çeke ilişkin olarak mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve verilen bu tedbir kararı icra dosyasında infaz edilmiştir. Bu durumda verilen tedbir kararı nedeniyle davalının alacağına kavuşması engellenmiş olduğundan İİK.nun 72/4.maddesi uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.