Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/4417 E. 2010/1314 K. 11.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4417
KARAR NO : 2010/1314
KARAR TARİHİ : 11.02.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 25.12.2008
Nosu : 397-451

Taraflar arasındaki ayıplı mal bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı temsilcisi … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan temsilcinin sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı … A.Ş.nin yetkili bayii olan diğer davalıdan araç satın aldığını, aracın teslim alındığı 3.1.2006 tarihinden itibaren çeşitli arızalarla servise girdiğini, şikayetleri üzerine arızalı parçaların değiştirildiğini, arızaların aracın kullanımı ile ortaya çıktığını ve arızaların arttığını, araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını belirterek ödenen bedelin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece iddia, savunma, sunulan belgeler, İTÜ Maslak Kampüsü Motorlar ve Taşıtlar laboratuarında teknik incelemeler yapılarak düzenlenen bilirkişi heyeti raporu, toplanan delillere göre ticari satışa konu araçta davacının iddia ettiği ayıpların bulunmadığı, şikayete konu hususların da parça değişiklikleri yapılarak tamamen onarıldığı, araçta hali hazırda devam eden teknik bir arıza bulunmadığından davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme dayanak yapılan 20.10.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunun (4.) sayfasının ilk paragrafında, davacı aracında meydana gelen ve yetkili servisçe giderilen arızalarda “değişen parçaların ve programlama ihtiyacının parçalardaki imalat, montaj ya da malzeme hatalarından kaynaklandığı sonucuna varılmış…” olduğu bildirilmiştir. Bu paragrafta arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığı noktasında her hangi bir görüş ve bildirim bulunmamaktadır. Yine aynı raporun sonuç bölümünden önceki (8) nolu fıkrasında ise “söz konusu parça değişiklikleri suretiyle tamamen onarılmış olduğu, sert süspansiyon tercihinin imalat ya da tasarım hatası olarak yorumlanmaması gerektiği…” ne değinilmiş, sonuç olarak da “teknik bakımdan aracın ayıplı olarak tavsifinin mümkün görülmediğinin söylenebileceği…” bildirilmiştir.
Yapılan bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere rapor kendi içerisinde çelişkilidir. Bu rapora karşı davacı taraf gerekçelerini de göstermek suretiyle itiraz etmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş davacı yanın itirazlarını da karşılayacak şekilde (3) kişilik bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınarak varılacak uygun sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.