YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3697
KARAR NO : 2010/1383
KARAR TARİHİ : 11.02.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 4.12.2008
Nosu : 456-437
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalı şirkete borcu bulunmadığını, takip konusu senedin manevi baskı altında, müvekkilinin annesinin cenazesinin teslim edilmesi karşılığında zorla imzalatıldığını iddia ederek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline ve davalı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, husumet itirazı ve zamanaşımı def’inden sonra davacı iddiasının asılsız olduğunu, dava konusu bononun davacının annesinin, müvekkili şirketin işleticisi bulunduğu Alman Hastanesinde yapılan tedavi hizmetinin bedeli karşılığında, alacağın muaccel olmasına rağmen bizzat davacının ısrar ve talepleri doğrultusunda kendisine bir haftalık bir vade tanınmak suretiyle bir ödeme kolaylığı sağlamak maksadıyla düzenlendiğini ve davacı tarafından imzalandığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece, davacı her ne kadar takip konusu bononun manevi cebir altında verildiğini ileri sürmüş ise de, bononun verilip cenazenin alınma tarihinde manevi cebirin ortadan kalktığı ve iş bu dava tarihine kadar B.K.nun 31. maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu, alınan bilirkişi raporunda verilen mütalaaya göre yapılan tıbbi müdahalenin hastanın klinik durumuna ve teşhis ile tedaviye yönelik olduğu, bedellerinin yapılan tıbbi müdahale ameliyat, ameliyathane, yoğun bakım, anestezi ve laboratuar tetkikleri ile sarf edilen ilaç, malzeme ve oda fiyatı gibi sağlık hizmetlerine ilişkin olup, özel hastane rayiçlerine uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.