Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/3445 E. 2009/10109 K. 04.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3445
KARAR NO : 2009/10109
KARAR TARİHİ : 04.11.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av.Sinem Karataş’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaşa başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 16 ncı maddesine göre scada sisteminin müvekkili tarafından yapılmasına karşılık, davalının 2002 yılı Nisan ayında başlamak üzere 65.000,-USD tutarında katkı payını taksitle ödemeyi üstlendiğini ileri sürerek, bu alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili scada sisteminin 65.000,-USD karşılığınca davacı tarafından yapılacağı konusunda anlaşıldığını ancak davacının geçen sürede herhangi bir yatırıma girişmediğini ve sistemi kurmadığını; 09.10.2003 tarihli yazı ile scada sisteminden vazgeçilerek RTU sisteminin kurulması konusunda tek yanlı karar alındığını ve bunun da 20.000,-USD.yi geçmeyeceğinin kendilerine bildirildiğini, bu durum karşısında hâlâ alacak talebinde bulunulmasının haksız olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının sözleşme gereği üstlendiği temin ve montaj işini yapmadığı; dava konusu telekomünikasyon ve scada sisteminin davacı ile dava dışı … Doğal Gaz Dağıtım AŞ. arasında yapılan protokol kapsamında devredilmekle davacının sıfatının kalmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 20.04.2001 imza ve 11.05.2001 yürürlük tarihli sözleşmenin özel şartlar bölümünün 16 ncı maddesinde A tipi basınç düşürme ve ölçüm istasyonunun BOTAŞ’ın telekomünikasyon ve scada sistemine bağlanması ile ilgili cihazların temini ve montajına ilişkin yatırımların …’den 65.000,-USD tutarında katkı payı alınması sureti ile BOTAŞ tarafından yapılacağı; ancak istasyonun kontrol sistemindeki ve sahadaki verilerin RTU’ya taşınması için gerekli kablaj, kablo yolu vb. alt yapı yatırımlarının BOTAŞ’ın teknik spesifikasyonlarına uygun olarak … tarafından gerçekleştirileceği, …’in katkı payı bedelini BOTAŞ’a sözleşmenin ikinci yılı başlangıcı olan Nisan 2002’den itibaren 12 eşit aylık taksitte veya aynı tarihte def’aten ödeyeceği hükme bağlanmıştır.
Anılan sözleşme gereğince davalının davacıya 65.000,-USD scada tesisi için katkı payı ödeyeceği kabul edilmiştir. Davalı yanın ödemeyi üstlendiği 65.000,-USD’yi ödemediği, tesisin dava dışı … Doğal Gaz Dağıtım AŞ. tarafından kurulmuş olduğu, davalının da bu tesisten yararlandığı konuları ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık yapılmış olan bu tesis bedelinin taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, davacı …’a mı, yoksa tesisi kuran dava dışı şirkete mi ödeneceği noktasında toplanmaktadır.
BOTAŞ ile dava dışı … Doğal Gaz Dağıtım AŞ. arasındaki devir sözleşmesinin 4 üncü maddesi gereğince “tesisleri besleyen ‘A tipi basınç düşürme ve ölçüm istasyonu’nda mevcut bulunan ya da kurulacak … telekomünikasyon ve scada sistemleri, PIG istasyonları ile yüksek basınç boru hattına ait katodik koruma sistemleri”nin devir kapsamı dışında bırakıldığı gibi bunların kurulması da davacı uhdesinde bırakılmıştır.
Tesisi kuran dava dışı şirketin davalıdan bir talebi olmadığı da 07.11.2007 günlü protokolün 8 inci maddesinde açık şekilde bildirilmiştir.
Bu durumda davanın tarafları arasında akdedilen sözleşmenin 4 üncü maddesi ile dava dışı şirket ile davalı arasında yapılan protokol gereğince yapılan tesisten davalının halen yararlanmakta olduğu dikkate alınmak suretiyle davalıya karşı takip yapılmasında ve dava açılmasında davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğunun gözden kaçırılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Şu halde mahkemece yapılacak iş, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu dikkate alınarak işin esasına girilerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibaret iken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 625.00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.