Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/332 E. 2009/9657 K. 20.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/332
KARAR NO : 2009/9657
KARAR TARİHİ : 20.10.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı takip etmemiştir.
Mahkemece, aynı kredi sözleşmesine dayanılarak girişilen başka bir icra takibi nedeniyle açılan Erzurum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/112 Esas sayılı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı kredi sözleşmesine dayanılarak girişilen icra takibi üzerine açılan işbu itirazın iptali davasının tarafları, dava sebebi ve konusunun aynı olduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Genel Kredi Sözleşmesi çerçeve niteliğinde bir sözleşme olup, davacı bankanın bu sözleşmeye dayanarak farklı türde krediler açması mümkündür. Daha önce kesinleştiği bildirilen mahkeme kararına konu olan banka kredisi ile bu davanın konusunu oluşturan kredinin aynı sözleşmeden doğması tek başına kesin hükmün varlığına kanıt oluşturmaz. Önceki davadaki kredi miktarı ile bu davadaki kredi miktarı farklıdır. Davacı banka her iki davanın konusunu oluşturan ve farklı zamanlarda kullandırılan kredilerin türlerinin de farklı olduğunu, birinin Ticari Mevduat Kredisi, diğerinin ise Küçük İşletme Kredisi olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda mahkemece belirtilen hususlar üzerinde durulup bilirkişiden bu yönler hakkında ek rapor da alındıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.