YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3095
KARAR NO : 2009/9706
KARAR TARİHİ : 21.10.2009
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili müvekkilinin işyeri ihtiyacı ile davalıya başvurduğunu ve gösterilen taşınmazı beğenerek dava dışı maliklerle kira sözleşmesi akdedildiğini; yazılı sözleşme yapılmamış olmasına rağmen davalının istediği komisyon ücretinin ödendiğini, ancak davalının müvekkilini taşınmazın vasıfları konusunda yanılttığını, işyeri olarak kullanımı için gereken tadilatın yapılmasının yasal olarak mümkün bulunmadığının sonradan öğrenildiğini ve davalının bunu müvekkilinden sakladığını, kira sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek şekil şartına uyulmadan yapılan tellallik sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle oluşan iade alacağının tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkilinin davacı şirket yetkilisini aldatmadığını, bölgedeki kentsel sit alanı uygulamasının belediye tarafından her yerde halka duyurulduğunu; davacının yeterli araştırma yapmadan dava dışı kiralayanlarla sözleşme yaparak tadilata giriştiğini; davacı şirket yetkilisine taşınmazın gösterildiğinin tartışmasız olduğunu ve şekle uyulmaksızın yapılsa dahi edimlerin ifa edilmesi nedeniyle ücret alacağının geri istenmesinin hakkın kötüye kullanımını oluşturduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece ifa edilerek sona erdirilen sözleşmenin şekle uygun bulunmadığının iddia edilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin yazılı olmaması nedeniyle davalının neleri taahhüt ettiğinin tesbitinin mümkün bulunmadığı, kira sözleşmesinin tarafları arasında ileri sürülebilecek hususlarda davalı komisyoncunun sorumluluk taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 625.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 21.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.