Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/3043 E. 2010/1339 K. 11.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3043
KARAR NO : 2010/1339
KARAR TARİHİ : 11.02.2010

Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi
Tarih : 23.10.2008
Nosu : 15-343

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacılar vekili, davalı bankaca kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı borçlu … A.Ş.ne ve müvekkilleri aleyhine takibe geçildiğini, oysaki sözleşmede davalı banka adına atılmış imza bulunmadığı gibi dava dışı borçlu firmaya da herhangi bir kredi ödemesinin yapılmadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile davalı borçlu firma arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, sözleşme uyarınca dava dışı firmaya kredi kullandırıldığı ancak borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilip takibe geçildiğini, davacıların kötüniyetli olarak bu davayı açtıklarını öne sürerek davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı banka ile dava dışı borçlu firma arasında 15.6.2004 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığı sözleşmelerde dava dışı borçlu firma adına dava dışı … ve …’ın imzalarının bulunduğu, ancak bu kişilerin sözleşme tarihinde yetkili olmadıkları, davalı bankanın krediyi sözleşme tarihinde dava dışı şirketin yetkili temsilcisi olan dava dışı Sertan Tosun’a ödediği, şirketin bu borçtan sorumlu olması gerektiği ancak kredinin borçlu firma yerine başkasına kullandırılması nedeni ile davacı kefillerin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile menfi tespit davasının kabulüne, istirdada dönüşen miktar dışında kalan bölüm üzerinden davacılar yararına % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Alacaklı bankanın takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu ispat edilememesine rağmen mahkemece İİK.nun 72/5. maddesi uyarınca davalı banka aleyhine tazminata karar verilmesinde isabet görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için hükmün HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (3) nolu maddesindeki ifadelerin karar metninden çıkarılarak yerine “şartları oluşmadığından, davacılar vekilinin tazminat isteğinin reddine” cümlesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.