Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/2611 E. 2009/3902 K. 30.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2611
KARAR NO : 2009/3902
KARAR TARİHİ : 30.04.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, davacı tarafından Yasal Mevzuat İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Enerji Satış Anlaşması çerçevesinde davalıya satılan enerji bedelinden davalının birim fiyat farkı adı altında yaptığı kesintilerin tahsili istemine ilişkin olarak açılan alacak davasıdır. Bu istemle 12.04.1995 tarihinde Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1995/351 sayılı dosyasında açılan dava atiye bırakılmış olup,davacı vekili Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı bu davanın 1995/351 esas sayılı davanın yeniden canlandırılması niteliğinde olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, davacının eksik ödendiğini iddia ettiği 1994 yılı Mart-Aralık ayları dönemi alacak için Ankara 6.Ticaret Mahkemesinin 1995/351 sayılı dosyasında açtığı dava sürerken 04.08.2005 tarihli mahsuplaşma tutanağı imzalandığını, 321.782.584.000.TL ‘nin davacıya ödendiğini ve davanın atiye bırakıldığını, davacının sözleşmeleri yanlış yorumlayarak 1994 yılı mahsuplaşmasını iptal ettiğini, bunun üzerine 01.09.1990-31.12.1997 dönemi mahsuplaşmasına ilişkin 25.02.1999 tarihinde mahsuplaşma ile ilgili prensipler konusunda anlaşma tutanağı imzalandığı, bu tutanağın davacı yönetim kurulunun 26.02.1999-11-92 sayılı kararı ile uygun görüldüğü, 26.03.1999 tarihinde de Bakan’ın olur verdiği 24.05.1999 tarihinde mahsuplaşma fiyat farkının 5.216.988.632.926.TL olarak ödendiğini, davacıya borçları kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlığın taraflarca mahsuplaşma ile çözüme kavuşturulduktan sonra tek taraflı olarak davacının bu anlaşmadan vazgeçmesinin hukuken korunabilir bir yanı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflarca imzalanan 25.02.1999 tarihli mahsuplaşma ile ilgili prensipler konusunda anlaşma tutanağının 7.maddesinde bu tutanaktaki prensiplerin Yönetim Kurullarının onayı ile kesinlik kazanacağı belirtilmiştir. Davacı şirketin Yönetim Kurulunun 26.02.1999 tarih ve 11-92 sayılı toplantısında alınan kararın 5.maddesinde “yapılan bu mahsuplaşma neticesinde her kademede yapılabilecek Teftiş ve Denetimler sonucu mahsuplaşma tablosunda belirlenmiş değerlerin fiziki kontrollerinde olabilecek farklılıkların tashihi sonucu bulunan yeni değerler üzerinden mahsuplaşma yapılmasına, yapılmış bulunan bu mahsuplaşma üzerinden Denetim birimlerince getirilebilecek öneri veya farklı yorumlar olması halinde ve bunun sonucu doğabilecek şirket hakkının saklı kalması kaydıyla iş bu mahsuplaşmanın geçici olarak yapılmasına” şeklinde hüküm yer almaktadır.
Öte yandan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 08.08.1997 tarihli ve 22.05.2000 tarihli raporlarında mahsuplaşma işleminde talimatlara uyulmayarak, devlet çıkarlarının gözardı edildiği vurgulanarak Kurum ile görevli şirketleri arasında devam eden davalara devam edilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı bildirilmiştir.
Yukarıda anılan gelişmeler dikkate alındığında taraflar arasındaki mahsuplaşmanın geçici olduğu ve kesin mahsuplaşma yapılmadığı sonucuna varılması gerekir.
Bu durumda ilgili kanun, yönetmelik ve görev sözleşmesi ile İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve Enerji Satış Anlaşması hükümleri birlikte değerlendirilerek yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının alacağının bulunup bulunmadığı yolunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 30.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.