Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/2431 E. 2009/11958 K. 17.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2431
KARAR NO : 2009/11958
KARAR TARİHİ : 17.12.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 01/05/2008
No : 140/85
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirket adına yaptığı ihracat işlemleri giderlerinden doğan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevabında, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu olmadığını, çünkü davacı şirketin borçlu, dava dışı … Tekstil San.ve Tic.AŞ.’nin alacaklı olduğu kesinleşmiş icra dosyasına istinaden ödeme yapıp, alacaklı hale geldiğini, yapılan ödemenin davacı şirketin yetkilisi sıfatı ile yapıldığını, işlemiş faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddine ve lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın tahsil edilmemiş cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, davalı, davacının borçlu olduğu İzmir 16.İcra Müdürlüğü’nün 2001/14352 sayılı dosyasına ödeme yapmak suretiyle davacıya olan borcunu ödeyip, borçtan kurtulduğunu savunmuş ise de, ifanın kural olarak alacaklının kendisine yapılması gerektiği, fakat alacaklının kanuni veya rızai bir temsilcisi varsa, bu temsilciye yapılan ifanın da borçluyu borçtan kurtaracağı, borçlu, ifayı kabul eden şahsın, alacaklı veya onun temsilcisi olduğuna inanarak hareket etmiş olsa bile, gerçek bu değilse borcun yine sona ermeyeceği, davacının, davalının yaptığı ödemeye muvafakatleri olmadığını beyan etmekle, davalının yukarıda numarası belirtilen icra dosyasına yapmış olduğu ödemenin davacıya yapılan ifa olarak kabul edilemeyeceği, davacının davalıdan 5.094.31 YTL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alındığı halde, raporda belirlenen ana para gözden kaçırılarak sadece işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken davalıdan alınıp hazineye irat kaydedilmesi biçiminde hüküm kurulması da kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının tüm, davacının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 17.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.