Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/1652 E. 2009/11252 K. 25.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1652
KARAR NO : 2009/11252
KARAR TARİHİ : 25.11.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 600 metre sandviç panel ve 1000 adet vida satıp teslim ettiğini, davalının 22.670.01 YTL fatura bedelini ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı …-… arasında müvekkili şirketin yem fabrikasının çatı ve cephe panel kaplama işlerini konu alan sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye göre malzeme teminin anılan kişiye ait olduğunu, ticari ilişkinin davacı ile anılan dava dışı kişi arasında gerçekleştiğini, mal bedelini tahsil edemeyen davacının kötüniyetli olarak kendilerine yöneldiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunu kanıtlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya satılan malların davalının Milas’taki depolarının çatısında kullanıldığını, bedellerinin ödenmediğini iddia ederken davalı vekili 17.03.2008 günlü dilekçesinde davacının davaya konu ettiği malların kendi nam ve hesaplarına değil yüklenici firmanın nam ve hesaplarına teslim alındığını bildirmiştir.
Açıklanan davalı vekilinin bu beyanı gözetildiğinde satıma konu malın davacı tarafça davalı yana teslim edildiği ve bu malların davalının yem fabrikasının çatısında kullanıldığı sabittir.
Bu durumda ihtilafın davaya konu malların satışının davalıya mı yoksa dava dışı yüklenici …’a mı yapıldığı, bir başka deyişle davalının bu malları kendi adına mı yoksa dava dışı yüklenici firma adına mı aldığı noktasında oluştuğu gözetilerek çözüme gidilmesi gerekir.
Mahkemece ispat külfetinin malı yüklenici firma adına aldığını kabul eden davalı üzerinde olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yaranına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.