Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/1451 E. 2009/11042 K. 23.11.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1451
KARAR NO : 2009/11042
KARAR TARİHİ : 23.11.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının 01.07.2005 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı olarak işyerinde rakip firma ürünlerini bulundurup, reklam ve satışını yaptığının yapılan tespit sonucu belirlendiğini, keşide edilen 15.11.2006 tarihli ihtarname ile davalıya akde aykırı davranışına son vermesini ve sözleşme uyarınca münhasıran davacı tarafından dağıtımı yapılan ve satış noktasından temin edilen meşrubatların satılmasının istendiğini, ancak davalının akde aykırı davranışlara devam ettiğini, bunun üzerine 18.12.2006 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilerek cezai şart tutarı ve sözleşmenin özel hükümleri gereği davalıya bedelsiz verilen ürün bedelinin ödenmesinin istendiğini, fakat davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını iddia ederek 5.000 USD cezai şart alacaklarının ödeme günündeki Merkez Bankası efektif (döviz) satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte tahsiline ve bedelsiz ürünlerin toplamı olan 1.734.48 YTL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin işyerini 20.02.2006 tarihinde kapattığını, müvekkilinin restorantının açık olduğu dönemde sözleşmeye aykırı davranmadığını, ancak restorant kapandıktan sonra yan taraftaki büfeyi müvekkilinin restorantıyla isim benzerliği yüzünden karıştıran davacı elemanlarının yanlış anlaşmaya dayanarak işlem yaptıklarını, tespitin de bu büfede yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma,toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının sözleşmeye aykırı olarak rakip firma ürünlerini işyerinde bulundurduğunun tespit edildiği ve böylelikle sözleşmeyi ihlal ettiği, sözleşme gereği 5.000 USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğu, ayrıca davacının davalıya 99 koli ürünü teslim ettiği, davalı işyerinin kapatıldığına dair bir bildirimin davacıya yapılmadığı, davacının sözleşmeye uygun biçimde sözleşmeyi feshettiği, davalının işletme defteri ve diğer olgulara göre iktisadi durumu, kapasitesi de nazara alınarak hak ve nesafet kuralları göz önüne alınmak suretiyle BK.nun 161/son maddesi gereğine cezai şartın tenkisinin uygun görüldüğü, davalının ihtarname ile temerrüde düştüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- TTK.nun 24.maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz bir borçlu, BK.nun 161.maddesinin 3.fıkrasında yazılı hallerde, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez.Ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının, borçlunun ekonomik yönden mahfına sebebiyet verecek derecede yüksek olduğunun belirlenmesi halinde hakimin uygun bir miktar indirimde bulunabileceği Yargıtay kararları ile kabul edilmektedir. Ne var ki, mahkemece, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şart miktarının borçlunun ekonomik yönden yıkımına neden olacak derecede yüksek olduğu hususunu gösteren somut veriler karar yerinde gösterilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı gibi indirime gerekçe olarak BK.nun 161/son maddesi hükmünün gösterilmesi de isabetsizdir.
Kabulü göre de indirim oranının çok yüksek tutulmasında somut olay bakımından isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.