YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12571
KARAR NO : 2010/1549
KARAR TARİHİ : 16.02.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının 17.8.1998 tanzim, 31.7.2000 vade tarihli 9100 Dolar bedelli bonoya dayanarak müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, icra takibinden önce toplam 3467 Dolar ödeme yapılmasına rağmen bu ödeme nazara alınmadan davalının bono bedelinin tamamı üzerinden icra takibine giriştiğini, icra takibinden sonra da tahsilatlar yapıldığını, fazla yapılan ödemelerin istirdadı ihtaren istenilmiş ise de, bir sonuç alınamadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen 6000 Dolar karşılığı Türk Lirasının faizi ile istirdadına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senedin vadesinden önce yapılan ödemelerin senetle ilgisinin bulunmadığını, başka alacaklarla ilgili olduğunu, takipten sonra yapılan ödemelerin zaten icra dosyasında göründüğünü belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde senedin düzenleme tarihinden sonra icra takibinden önce yapılan ödemelerin başka bir alacakla ilgili olduğunu davalı yanın ispatlayamadığı, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının 7.123.83 USD fazla ödemesinin bulunduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 6000 USD’ye hükmedilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne icra dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, fazla ödenen 6000 USD’nin ödeme tarihindeki YTL. karşılığının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-HUMK.nun 388/son maddesi uyarınca hüküm sonucu kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda mahkemece istirdadı gereken miktar yönünden hükmedilen faizin başlangıç tarihi açıkça gösterilmediği gibi, faizin yabancı para üzerinden mi yoksa TL. üzerinden mi yürütüleceği konusunda hükümde açıklık bulunmadığından infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması anılan yasa hükmüne aykırılık oluşturur.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.