YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/12348
KARAR NO : 2010/7400
KARAR TARİHİ : 14.06.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 6.10.2009
Nosu : 295-1700
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin tohum ve gübre alışverişi neticesinde davalıdan bono aldığını, bononun takibe konulduğunu, davalının imza itirazında bulunduğunu, ancak davalının 20.8.1999 tarihli vekaletname ile kendi adına muamele yapma ve imza atma konusunda …’ya yetki verdiğini, senetteki imza hernekadar …’ya ait ise de, verilen yetki gereğince davalının borçtan sorumlu olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava dışı … tarafından sahte imza atılarak davacı kooperatife üye yapıldığını, müvekkilinin davacıdan alışveriş yapmadığını herhangi bir belgeye imza atmadığını, vekaletname ile senet düzenleme konusunda yetki verilmediğini, takibe konu senedin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacı kooperatife borcu bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davalının davacı kooperatife 10.4.2001 tarihli ortaklık taahhütnamesi ile üye kaydedildiği, ancak taahhütnamedeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı, takibe konu senetteki imzaların da …’nun eli ürünü olduğu, bu itibarla yapılan harcamalardan davalının sorumlu olmadığı, takibin yerinde bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinin 1.paragrafındaki davalıyla yapılan tohum ve gübre alışverişi sonucunda takibe konu bononun alındığını iddia etmiştir. Mahkemece, taraf delilleri toplanarak davacının davalıya tohum ve gübre teslim edip etmediği üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bono altındaki imzanın davalının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ . Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.