YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11879
KARAR NO : 2010/8318
KARAR TARİHİ : 30.06.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih :05/08/2009
Nosu : 928/511
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin iki adet faturaya dayalı olarak yaptığı icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek davalının toplam 5.171,86 YTL alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin defterlerinde faturaların kayıtlı olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan takibe konu faturalar nedeniyle 4.614,34 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin delil sunulmaması nedeniyle davacının işlemiş faiz alacağı ile alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyasında takibin 4.614,34 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte takibin devamına, davacının işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmesine rağmen müvekkili lehine takip tarihinden öncesi için işlemiş faize hükmedilmemesi ve alacak likit olduğu halde icra inkar tazminatına karar verilmemesine ilişkindir. Davalının BK’nun 101.maddesi uyarınca takipten önce temerrüde düşürülmesi durumunda davacı takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edebilir. Davacı dosya içerisinde bulunan … 1.Noterliğince düzenlenen 02.10.2004 tarihli ve 25010 nolu ihtarname ile davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğünü ve bu nedenle işlemiş faizin başlangıcında ihtarname ile temerrüde düşülen tarihin dikkate alınması gerektiğini iddia etmektedir. Mahkemece bu yönde yeterli araştırma ve inceleme yapılarak davalının icra takibinden önce temerrüde düştüğü tarih doğru olarak belirlenmeden hüküm kurulması yanlış olduğu gibi, alacak faturaya dayalı olup likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddinde de isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.