Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/11814 E. 2010/5989 K. 13.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11814
KARAR NO : 2010/5989
KARAR TARİHİ : 13.05.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı…’ın keşidecisi, müvekkilinin kefili bulunduğu iki adet bonoya istinaden davalı …’ın icra takibine geçtiğini, takipten sonra müvekkili ile … arasında 25.3.2008 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin 1/4 hissedar bulunduğu taşınmazın davalıya tapuda borca karşılık devir edildiğini, asıl borçlu tarafından borç davalıya ödenirse de davalının taşınmazın mülkiyetini geri verme yükümlülüğü altına girdiğini, öte yandan davalının takiplere devam etmesine ve takibe konu bonoları iade yükümlülüğü altına girdiği halde 25.3.2008 sözleşme tarihinden sonra da takibe devam ettiğini, müvekkilinin maaşına haciz koydurduğunu belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitini ve takiplerin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 18.11.2008 tarihli ihtarname ile 25.3.2008 tarihli sözleşmeyi fesih ettiğini artık bu sözleşmeye dayanılarak dava açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının 25.3.2008 tarihli sözleşme gereği hissedarı bulunduğu taşınmazdaki hissesini davalıya tapuda devir ettiği, tapuda hisseyi devir alan davalının takibe konu bonoları iade etmesi gerekirken, takibe devam etmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu iki bono ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.