Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/11658 E. 2010/8050 K. 24.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11658
KARAR NO : 2010/8050
KARAR TARİHİ : 24.06.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 26.5.2009
Nosu : 39-402

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıdan demir satın almak istediğini ve davalının göndereceği mallara karşılık banka havalesi ile 35.000.-TL. ödeme yaptığını, ancak davalının müvekkiline sadece 28.978.59.-TL.tutarında mal gönderdiğini, bakiye miktar olan 6.021.41.-TL.tutarında malı göndermediği gibi bedeli de iade etmediğini, bu nedenle davalı hakkında takibe geçildiğini, ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek, haksız itirazın iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davacının, davalı tarafından kendisine gönderilecek mallar için banka havalesi ile ödeme yaptığı, davalının ödenen tutara ilişkin bir itirazının bulunmadığı ancak ödenen bedel kadar mal teslim ettiğini ispat edemediği, davacının davalıya 6.021.41.-TL. fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile % 40 tazminata hükmedilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında mal satışına dayalı ticari bir ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır. B.K.nun 182/2.maddesi uyarınca genel kural peşin satıştır. Peşin satışta, malın ve bedelinin aynı anda karşılıklı olarak verildiğinin kabulü gerekir. Nitekim bu husus mahkemenin 3.10.2006 tarihli duruşma tutanağına da geçirilmiştir. Davacı taraf bu kuralın aksini iddia edip, banka havalesi ile gönderilen paranın davalı tarafından daha sonra teslim edilecek mallara karşılık avans niteliğinde olduğunu iddia ettiğine göre, yasada belirtilen bu kuralın aksi yönündeki iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır. Hal böyle olunca mahkemece ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.