Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/11198 E. 2010/1836 K. 24.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11198
KARAR NO : 2010/1836
KARAR TARİHİ : 24.02.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 04/10/2007
Nosu : 2004/124-2007/298

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili müvekkilinin vesayeti altında bulunan …’ın 2002 yılında geçirdiği kalp krizine bağlı olarak organik beyin sendromu nedeniyle temyiz kudretini kaybettiğini; 24.07.1995 tarihinde 1/3 oranında maliki bulunduğu minibüs hissesini mülkiyeti muhafaza kaydı ile davalıya sattığını ve sözleşmeye göre 01.05.1997 tarihinde davalının davacıya 113,-TL. ödemesi gerektiğini, davalının 25.02.2003’e kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, bu tarihte davalının davacıdan noterce düzenleme biçiminde yapılmış bir ibraname alarak trafik sicilinde işlem yaptığını oysa ibraname tarihinde davacının fiil ehliyetine sahip olmadığını ileri sürerek ibranamenin geçersizliğine, trafik sicil kaydının eski haline getirilmesine, trafik sicil kaydının 1/3 oranında davacı adına düzeltilmesine, satım sözleşmesinin borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle feshine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,-TL ecrimisil alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili uyuşmazlığın çözümünde ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, ecrimisil ve sözleşmenin iptaline ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını, ticari hattın müvekkili üzerine tahsisli olduğunu ve davacının sadece araç üzerindeki hak sahipliğini devrettiğini, satış bedeli mukabilinde 113,-TL.lik bono düzenlendiğini ve ödendiğini, ödenmese bile zamanaşımına uğradığını; davacının vesayet altına alındığı 28.04.2003 tarihinin ibranamenin düzenlenmesinden sonra olduğunu, ibranamenin akdin geçerliliğini etkilemediğini; müvekkilinin söz konusu aracı satarak yeni bir araç satın aldığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuş; davacının Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2003/2187 sayılı dosya borcunun ödenmesi nedeniyle bu alacağın takas edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ticari minibüs hisse satış sözleşmesi yapıldığı, bedeli mukabilinde 01.05.1997 tarihli bono verildiği ve zilyedlik ile fiili kullanımın davalıya terk edildiği, aracın kayden hissedarı olan şahsın Borçlar Kanunu’nun 61 ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi gereğince aracı geri aldığı tarihe kadar karşı taraftan herhangi bir bedel talep edemeyeceği; 25.02.2003 tarihli ibranamenin, davacının fiil ehliyetini haiz bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu, senedin tahsili için yasal yollara başvurulmadığı ve sözleşmenin
feshi için Borçlar Kanunu’nun 211 ve 223 üncü maddesindeki şartların somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle ibranamenin davacı açısından iptaline, 26 M 0087 plakalı aracın trafik kaydının iptali ile 1/3 hissesinin davacı … adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki mülkiyeti muhafaza kaydıyla satım sözleşmesine göre aracın 1/3 hissesinin satış bedeli olarak 113,-TL.nin belirlendiği, bu miktarda bono düzenlendiği ve borcun ödenmesinden sonra ibraname verileceği yazılıdır. 28.04.2003 tarihli ibranamenin Adli Tıp Kurumu raporu çerçevesinde iptali ile davalının borçtan kurtulmadığı sabittir.
Ne var ki, davacının hissesini davalıya sattığı araç 1982 model International marka minibüs iken, davalı ibranameyi işleme koydurup mülkiyeti muhafaza kaydını ortadan kaldırarak bu aracı üçüncü kişiye satmış ve 1991 model … marka bir minibüs alarak kullanmaya başlamıştır. Davacının ortak olmadığı bir araca ortak yapılması, bir diğer ifade ile trafik tescilinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece ibranamenin iptali ile yetinmek gerekirken, trafik sicilindeki kaydın iptali ile 1/3 hissesinin davacı adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.