Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/11185 E. 2010/7124 K. 08.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/11185
KARAR NO : 2010/7124
KARAR TARİHİ : 08.06.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 15.07.2009
No : 520-269

Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle isteğin reddine, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirketin kendi grup şirketleri tarafından üretilen Camel, Winston, Salem, Monte Carlo, More vb.markalı sigaraların satış ve pazarlaması ile iştigal ettiğini, bu ürünlerin tüketiciye vaad edilen standartlarda ve nitelikte satılabilmesi için raf ünitelerinin sağlandığını, taraflar arasında 13.02.2008 tarihinde yazılı sözleşme imzalanmasına rağmen sözleşmeye 01.07.2008 tarihinin atıldığını, müvekkilinin bu sözleşme ile davalıya toplam 140.000.-USD.ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmenin ilk taksit ödemesi için 18.03.2008 tarihli 44.025.85.-YTL.bedelli faturayı davalının keşide ederek müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin de bu fatura bedelini 25.04.2008 tarihinde ödediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirmesine rağmen davalının ödenen 44.025.85.-YTL.yi 17.06.2008 tarihinde iade ettiğini ve sözleşmenin yürürlük tarihinden önce geri verdikleri için taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin sona erdiğinin bildirildiğini, davalının sözleşmeyi feshetmesinin hukuka uygun bir davranış olmadığını, sözleşmenin 6.5.maddesi gereğince davalının 6.000.-USD.cezai şart tutarı ile sorumlu olduğunu, ayrıca 44.025.85.-YTL. 18.03.2008 tarihi ile 17.06.2008 tarihleri arasında davalının uhdesinde kaldığı için 1.166.69.-YTL.faizin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek bu miktarların faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe girmek üzere sigara satışı için davacı şirkete ait sigara standlarının müvekkili şirkette bulundurulması yönünde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin ilk dönemi için müvekkilince 30.000.-USD.bedelli (44.025.85.-YTL.) fatura düzenlendiğini ve davacı yanca ödendiğini, bu bedelin sözleşmenin fiilen uygulanmadığı 17.06.2008 tarihinde davacıya iade edildiğini, 31.10.2008 tarihi itibariyle hesap mutabakatının sağlandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalının sözleşmenin 4.7.maddesi gereğince 140.000.-USD.bedelli senedi davacı lehine düzenlediği, 18.03.2008 tarihli 44.025.85.-TL.(30.000.-USD.) bedelli faturanın davalı yanca düzenlenip davacıya gönderildiği ve 25.04.2008 tarihinde fatura bedelinin davacı tarafından davalının banka hesabına yatırıldığı, davalının bu parayı 17.06.2008 tarihinde iade ettiği, ancak sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirildiğinde sözleşmenin yürürlüğe girdiğinin kabul edilemeyeceği, her şeyden önce sözleşmenin 01.07.2008 tarihli olduğu, sözleşmenin yazılı bu tarihten önce yürürlüğe girdiğine ilişkin davacı yanca bir delil ileri sürülmediği, ayrıca sözleşmenin 4.1.maddesinde belirtilen standın davalıya teslim edilmediği gibi sözleşmenin 5.maddesine göre davalının ilgili kurumdan satış belgesini alıp davacıya ibraz etmediği, oysa tütün mamullerinin belli yerlerde satışa arz edilebilmesi için mevzuat gereği izin alınması gerektiği, izin belgesi alınmadan sözleşme konusunun yerine getirilmesinin mümkün olmadığı, cezai şart istenebilmesi için anlaşmadan doğan herhangi bir yükümlülüğün kısmen dahi olsa yerine getirilmemesi şartının gerçekleşmesi gerektiği, oysa davalının sözleşmenin hangi şartını yerine getirmediği hususunun davacı yanca açıklanmadığı, davacının faiz isteminin de B.K.nun 101/1.maddesi gereğince önceden davalı temerrüde düşürülmediği için yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.