Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/10909 E. 2010/7281 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10909
KARAR NO : 2010/7281
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 15.07.2009
No :289-377
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı…’in davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu sözleşmeden doğan borcun ödendiğini, ancak daha sonra… ile davalı banka arasında imzalanan Taşıt Kredisi Sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takiple müvekkilinin de sorumlu tutulduğunu, oysa müvekkilinin kefaletinin sadece Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin olduğunu belirterek, müvekkilinin Taşıt Kredisinin ödenmemesinden dolayı başlatılan takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ilk imzaladığı kredi sözleşmesindeki kefaletinin daha sonraki kredileri de kapsayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, her iki kredi sözleşmesinin, sözleşmelerin nispiliği prensibince bağımsız olduğu, ikinci imzalanın kredi sözleşmesinde davacının imzasının olmadığını, ilk kredi sözleşmesinde kefilin diğer sözleşmelerden de sorumlu olacağı şeklindeki hükmün müzakere edilemeyecek tek yanlı hüküm olduğu davacının imzalamadığı diğer sözleşmeden sorumlu tutulmasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu, gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı banka davacı aleyhinde yaptığı ilamsız takipte genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesiyle taşıt kredisi sözleşmesine dayanmıştır. Davacı taşıt kredisi sözleşmesine kefil olarak imza atmadığını iddia etmiş ise de, davalı takip alacaklısının borcun sebebi olarak gösterdiği sözleşmelerden biri de yukarıda bahsedildiği gibi genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesidir.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında imzalanan bu sözleşmenin 70.maddesi de dikkate alınarak davalı bankanın defter ve kayıtları üzerinde hukukçu ve bankacı mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak davacının kullanılan krediden dolayı sorumlu olup olmadığı değerlendirilmek ve sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.