Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/10832 E. 2009/11540 K. 09.12.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10832
KARAR NO : 2009/11540
KARAR TARİHİ : 09.12.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 22.01.2009
No : 668-13

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalının keşide ettiği çeklerin ciro yoluyla müvekkilinin eline geçtiğini, çeklerin süresinde ibraz edilmesine rağmen karşılıksız çıktığını, çeklerin davalının ödeme vaadini yerine getirmemesi nedeniyle zamanaşımına uğradığını, çeklere dayalı olarak yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu, temel borç ilişkisi ve sebepsiz iktisap hükümlerine göre davalının çek bedellerini ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında temel ilişki bulunmadığından zamanaşımına uğrayan çeke dayalı olarak TTK.nun 644.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açılabileceğini, davacının 1 yıllık sürede davasını açmadığını, öte yandan çekin borç ikrarını içeren bir belge olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 8.500.00.-YTL.bedelli çekin 25.04.2005 keşide tarihli olduğu, aynı tarihte muhatap bankaya ibraz edildiği, 6.500.00.-YTL.bedelli çekin 25.05.2005 keşide tarihli olduğu ve aynı tarihte muhatap bankaya ibraz edildiği, keşide tarihleri itibariyle çeklerin zamanaşımının 25.10.2006 ve 25.11.2006 tarihleri olduğu, takibin ise 09.04.2007 tarihinde yapıldığı, bu durumda TTK.nun 644.maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılacak davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, keşideci davalıdan sonra davacı ile arasında 2 adet ciranta bulunduğu, bu nedenle davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığı, davacının takipte kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 09.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.