Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2009/10523 E. 2010/6900 K. 03.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10523
KARAR NO : 2010/6900
KARAR TARİHİ : 03.06.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 23.6.2009
Nosu : 416-842

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, 3167 Sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince bankanın sorumlu olduğu miktarlar için davalı banka aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, sorumluluk miktarını talep etmenin şartlarının doğmadığını, takip konusu çeklerle ilgili olarak TTK.nun 711/3. maddesi gereği ödemeden men talimatı olduğu için iade edildiğini, bu nedenle de söz konusu çeklere karşılıksız şerhi yazılmadığını, sorumluluk bedelinin talep edilebilmesinin ilk ve önemli şartının karşılıksız çekin bulunması olduğunu, takip konusu çeklerin ibrazından itibaren altı aylık süre geçtiğinden tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, çekler takas odası aracılığı ile ibraz edildiğinden sorumluluk miktarının ödenmesinin imkansız olduğunu, çek aslı müvekkili bankaya bırakılmadığından sorumluluk miktarını ödeme yükümlülüğü bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, takibe konu çeklerin davacı yetkili hamil tarafından muhatap bankaya ibraz edildiği, çeklerin karşılığının bulunmadığı, 3167 Sayılı Yasanın 10.maddesi gereğince davacının, davalı bankadan sorumlu olduğu miktarı talep ettiği halde davalı borçlu tarafından ödenmediği, 3167 Sayılı Yasanın 10.maddesi şartlarının davacı tarafından yerine getirildiği, davacının icra inkar tazminatı talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı bankanın 3167 Sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 4814 Sayılı Yasa ile değişik 10.maddesi hükmü gereği ödeme yükümlülüğünün doğması için, çek aslının onaylı fotokopisi verilmek üzere çek aslının davalı bankaya ibrazı gerekmesine, davacının talebinin kanunda belirtilen bu usule uymadığından doğrudan icra takibi yapmasının yerinde olmadığı (Yargıtay Hukuk Genel kurulu’nun 2.6.2010 gün, ve 2010/19-251 Esas, 2010/301 Karar) gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.