YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10276
KARAR NO : 2009/11121
KARAR TARİHİ : 24.11.2009
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlular arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan ücretin, sözleşmedeki koşullar oluşmasına rağmen ödenmediğini belirterek ihtiyati haciz isteminde bulunmuş,talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu,müvekkili … Tekstil Ltd.Şti’nin avukatlık ücret sözleşmesinin tarafı olmadığını, ihtiyati haczin teminatsız olarak verilemeyeceğini, alacaklının haksız olarak vekalet görevinden istifa ettiğini, alacağın mevcudiyetinin yargılamayı gerektirdiğini, ücret sözleşmesinin geçersiz olduğunu, daha önce yapılan muhtelif ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, sözleşmede avukatın muvafakati alınmadan başka bir avukatın görevlendirilmesi halinde ücretin tamamının ödeneceğinin öngörüldüğü, avukatlık ücretinin ilam niteliğinde bulunduğu, ihtiyati haciz kararlarının acil mevaddan bulunması nedeniyle her yerden alınabileceği belirtilerek itirazın reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki kaydına göre, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İcra ve İflâs Kanunu’nun 259’uncu maddesi uyarınca, “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. -Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.-Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.” Bu hüküm uyarınca, kural olarak ihtiyati haciz isteyenin teminat yatırması bir zorunluluktur. Teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemez. Teminatın amacı, anılan kanun hükmünde açıkça belirtildiği üzere hem borçlunun hem de üçüncü kişilerin ihtiyati haczin haksızlığının anlaşılması hâlinde uğradıkları zararların güvence altına alınmasıdır. Kural olarak teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemez ise de; kanunlarda teminat alınmayacağına ilişkin istisnai hükümlerin bulunması hâlinde, bu istisnaî hükümlerin amacı ve kapsamı ile sınırlı olarak teminat aranmaksızın ihtiyati haciz kararı verilebilir. İİK’nın 259’uncu maddesinde ilama dayanan alacaklarda teminat aranmayacağı, ilam niteliğindeki belgelerden doğan alacaklarda ise teminatın gerekip gerekmediğinin hâkiminin takdirine bağlı olduğu belirtilmiştir. Bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece, avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin ihtiyati haciz taleplerinde teminat aranmamasının hangi kanuni esaslara dayandığı açıklanmadan muterizler vekilinin teminata ilişkin itirazının reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan (1) numaralı nedenden dolayı ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı nedenden dolayı temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine24.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.