Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/8977 E. 2009/4805 K. 25.05.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/8977
KARAR NO : 2009/4805
KARAR TARİHİ : 25.05.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, zayi nedeniyle iptal kararı alınan 26.09.2006 keşide tarihli 4700 YTL’lik çek için bu mahkeme kararına dayanarak keşideci davalıya karşı icra takibine giriştiğini belirterek davalının haksız itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı keşideci ile davacı hamil arasında esas hukuki ilişkinin mevcut olmadığı ve toplanan delillere göre davacının keşideciye başvuramayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı sattığı mallara karşılık, ciro yoluyla elde ettiği (davalının keşidecisi olduğu) çeki kaybettiğini ve mahkemeye dava açarak zayi nedeniyle iptal kararı aldığını ileri sürerek bu karara dayanmak suretiyle alacağının tahsili amacıyla icra takibine girişmiştir. Davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Zayi nedeniyle iptal kararı davacının hakkı talep edebilmesine imkan verir. Davacı böyle bir durumda elinde senet olmadığı halde, iptal kararını göstermek suretiyle ve kimliğini ispat ederek, borçludan ifayı talep imkanına sahiptir. Borçlunun, iptal kararına rağmen, davacının hak sahibi olmadığını iddia etmek imkanı vardır. Ödemede bulunduğu şahıs, gerçek alacaklı olmasa dahi, mevcut iptal kararına güvenerek yaptığı ödeme ile borçlu borcundan kurtulur (TTK. M 558/2). Davacının gerçek alacaklı olmadığını bildiği veya bu hususta hileli davrandığı kabul edilebildiği takdirde yaptığı ödemenin borçluyu borcundan kurtarması ise mümkün değildir. Borçlunun verilmiş olan iptal kararı ile ilgili bir ispat vasıtasının kendisine verilmesini istemeye hakkı vardır. İptal kararının bir sureti bunun için yeterlidir. Borçlu böyle bir delili üçüncü şahısların muhtemel taleplerine karşı kendini savunmak amacıyla talep eder. (Prof. Dr. Fırat Öztan- Kıymetli Evrak Hukuku 2. Baskı Ankara 1997- sayfa 277-278)
Mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.
Karşılaştırıldı.