Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/8112 E. 2009/2277 K. 26.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/8112
KARAR NO : 2009/2277
KARAR TARİHİ : 26.03.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih :

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız davacı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av. …’ in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 26.01.2007 tarihli protokol ile davalıya ait taşınmaz üzerinde davacı lehine intifa hakkı tesis edilmesinin ve davalının da bayi olarak atanmasının kararlaştırıldığını, davalının protokolün yürürlükte olduğu tarihte 15.06.2007 tarihli ihtarname ile protokolü feshettiğini bildirdiğini, fesih nedenlerinin haklı olmadığını, davalının protokolle yükümlendiği edimlerini yerine getirmediğini, davalının protokolü fesih yetkisi bulunmadığını, tarafların edimlerinden öncelikle yerine getirilmesi gereken edimlerin davalıya ait olduğunu, edimlerini yerine getirmeyen davalının protokolü feshetmesinin MK’ nun 2.maddesi hükmüne aykırı olduğunu, davalının haksız fesih nedeniyle 2.000.000 Dolar Cezai Şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek bu meblağın da fiili ödeme günündeki Türk lirası karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı şirket yetkilisi … …’ın ısrarı sonucu görüşme yapıldığına ilişkin bir belge düzenlendiğini, bu belgenin sözleşme niteliğinde olmadığını, belgenin boş kısımlarının davacı tarafça doldurulup, bazı yerlerinin çizildiğinin sonradan anlaşıldığını, müvekkilinin davacı ile anlaşma maddesi bulunmadığını, protokoldeki boşlukların davalının iradesi dışında davacı tarafça kötüniyetli olarak doldurulması nedeniyle müvekkilini bağlamadığını, protokole sonradan yazılan tek taraflı cezai şartın talep edilemeyeceğini, talep edilen cezai şartın fahiş olduğunu, davalının ekonomik yıkımına neden olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre 26.01.2007 tarihli protokolün 2.maddesinde bayi adayı olarak gösterilen davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde davacı lehine 11 yıllık intifa hakkı tesis ettireceğini, karşılığında da davacının davalı bayi adayı ile bayilik sözleşmesi imzalayacağının kararlaştırıldığı, intifa hakkının kurulmasının TMK’ nun 795/2 ve 706/1.maddeleri uyarınca resmi şekilde kurulacağı, akit yapma vaadinin de BK’nun 22/2.maddesi uyarınca esas sözleşmenin şekline tabi olduğu, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmede yer alan cezai şartın hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı cezai şart alacağının tahsilini talep etmiş olup, mahkemece sözleşmenin geçersiz olduğu, bu nedenle cezai şart talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın dinlenebilmesi için kanunda öngörülen ön şart niteliğinde bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle vekille temsil edilen davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak bu yanlışlığı giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’ nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 3.fıkrasının çıkartılarak yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 52.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 625.00.-TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.