Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/8109 E. 2009/5510 K. 09.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/8109
KARAR NO : 2009/5510
KARAR TARİHİ : 09.06.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı yanca haksız ve … taraflı olarak feshinden kaynaklanan cezai şart, kâr mahrumiyeti, manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde sözleşmenin süresinden önce haksız olarak davalı yanca feshedildiği ve işyerinde Milangaz tabelasının asılı olduğu, davacının cezai şart talebi yerinde olmasına rağmen, B.K.nun 161/son maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği, sözleşmenin 25.maddesi gereğince cezai şart ile birlikte kâr mahrumiyetinin de talep edilebileceği, diğer istemlerin yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne 54.712.-YTL. cezai şartın ve 1000 YTL kâr mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 9.6.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)

– KARŞI OY YAZISI –
Yerel mahkeme davacının cezai şart, kar mahrumiyeti ve manevi tazminata ilişkin açtığı davada, cezai şarta ilişkin talebin BK.nun 161/son maddesi uyarınca 1/4 oranında indirilmesine ve 1000. YTL kar mahrumiyetine , manevi tazminat talebinin ise reddine karar vermiştir. Mahkeme talep edilen cezai şartın ne kadarının tenkis edilebileceğini davacının bilmesi mümkün olmadığından davalı yararına reddedilen cezai şart miktarı üzerinden avukatlık ücreti ve yargılama giderine karar vermemiştir.
Karar diğer sebeplerle beraber reddedilen cezai şart miktarı üzerinden vekalet ücretine karar verilmemiş olması nedeniyle de davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının sair temyiz nedenleri yerinde değilse de, Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bu konuda açık bir düzenleme bulunmamasına rağmen davalı yararına reddedilen cezai şart miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasını usul ve yasaya uygun görmediğimizden , değerli çoğunluğun davalının bu yöne de ilişkin temyizini reddetmesine katılamıyoruz . Bu bakımdan yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşüncesindeyiz