Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/7973 E. 2009/2180 K. 24.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7973
KARAR NO : 2009/2180
KARAR TARİHİ : 24.03.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında yapılan kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince davalıya kredi kartı verildiğini, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış, davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda taraflar arasındaki sözleşmede Ankara Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, davalının ikametgahının, Kadıköy/ İstanbul’da bulunduğu, Beyoğlu İcra Dairesinin yetkili olduğuna dair sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davalı borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece yetkisizlik kararı verilirken davacı ile davalı … arasındaki 07.12.2001 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesi yerine dava dışı …’in davalı …’in kredi kartı üyelik sözleşmelerinden doğmuş ve doğacak borçlarından sorumlu olmayı kabul ettiği ve iş bu garanti nedeniyle ortaya çıkacak ihtilaflarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı garanti sözleşmesini dikkate almıştır.
Taraflar arasında yapılan 07/11/2001tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 103. maddesinde ihtilaf halinde Beyoğlu Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu öngörülmüştür. HUMK.’nun 22. maddesi uyarınca mahkemenin yetkisi kamu düzenine ilişkin olarak tayin edilmemiş ise, taraflar sözleşme ile belirlenen hususlardaki uyuşmazlıkların kendi belirledikleri mahal mahkemesinde görülmesini kararlaştırabilirler. Mahkemece yukarıda anılan sözleşme maddesi ve yetki kuralı gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.