Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/7118 E. 2008/12267 K. 19.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/7118
KARAR NO : 2008/12267
KARAR TARİHİ : 19.12.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere … kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek.Av. … … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacıların keşideci, davalı …’ un lehdarı bulunduğu ve diğer davalı …’ya ciro edilen 20.08.2003 tanzim 20.08.2004 vadeli 160.000.000.000 TL’ lik bonoya istinaden hamil … keşideciler ve lehdar hakkında icra takibi yapmıştır.
Davacılar vekili, bononun müvekkillerinin rızası dışında ellerinden çıktığını ve bononun Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/69 Esas 2007/71 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini belirterek bono ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili öncelikle eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, bononun diğer davalıya ciro edildiğini ve müvekkillinin icra takibinde alacaklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Hamil … vekili, davanın bir yıllık sürede açılmadığını, Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/69-2001/71 karar sayılı dosyası ile bu davanın ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiş, eksik harç tamamlattırılmıştır.
Mahkeme yapılan yargılama sonucunda, Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/69 Esas 2001/71 Karar sayılı dosyasında iptal edilen bono ile dava konusu bononun aynı bono olduğunun kanıtlanamadığını, davanın bir yıllık sürede açılmadığını, bu nedenle her iki davalı hakkında açılan davanın reddine, %40 tazminatın davacılardan ayrı ayrı tahsil edilerek davalılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu bononun iptal edildiği iddiasına dayanak yapılan Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın hasımsız olarak açılmış olmasına ve o davada iddia çerçevesinde karar verilmiş bulunmasına, mahkemenin menfi tespit davasının bir yıllık sürede açılmadığına ilişkin red gerekçesi doğru değil ise de, davanın esasının incelenmiş bulunması nedeniyle bu yönün … başına hükmün bozulmasını gerektirmeyeceğine, 14.02.2007 tarihli duruşma tutanağında davacılar vekilinin mazeret dilekçesinden söz edilmemiş olmasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK’ nun 72/4.maddesine göre menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin borçluyu (davacıları) tazminata mahkum edebilmesi için, borçlunun icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklılara ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve kararın infaz edilmiş olması şarttır. Somut olayda alınan ve infaz edilen bir tedbir kararı bulunmadığından davacıların tazminat ile sorumlu tutulmaları isabetli olmadığı gibi, icra takibinde borçlu gösterilen lehdar … yararına tazminata hükmedilmesi de kabul şekli itibari ile doğru değildir.
Öte yandan dava reddedildiğinden tamamlattırılan harç da gözetilerek fazla alınan harcın iadesine karar verilmesi gerekirken bu yönün gözden kaçırılması da yerinde görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalılardan alınarak, davacılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.