YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6904
KARAR NO : 2009/1400
KARAR TARİHİ : 23.02.2009
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin borcu nedeniyle davalıya 4.000.-YTL. bedelli senet verdiğini, senet bedelinin 1.060.-YTL.sini nakit, 2.000.-YTL.sini ise 1.000.-er YTL.lik müşteri senedi verdiğini, bu müşteri senetlerinin bedelinin davalının babası tarafından tahsil edildiğini, müvekkillinin 940.-YTL. borcu kaldığı halde davalının 3.000.-YTL.si asıl alacak olmak üzere toplam 3.726.61.-YTL. üzerinden müvekkili aleyhine takibe giriştiğini belirterek müvekkilinin 3.726.61.-YTL.lik borçlu olmadığının tespitine, 940.-YTL.lik kısmın üzerindeki icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının 4.000.-YTL.lik senedin ödenmesine mahsuben iki tane 1.000.-er YTL.lik müşteri senedi verdiğini, bu müşteri senetleri için 1.000.-YTL. ödediğini, ancak diğer 1.000.-YTL.yi hemen getireceğine söz vermesi üzerine senet asıllarının davacıya iade edildiğini, ayrıca bir ödeme yapılmadığını, senet nedeniyle 3.000.-YTL.alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne, davacının takip dosyasından dolayı 1.060.-YTL. asıl alacak ve fer’ilerinden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazla talep ile davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizine gelince; bir kısım ödeme yapıldığı halde davalının ödenen kısım yönünden de takibe girişmesi kötüniyetli olduğunun kabulüne gerektirdiğinden davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddi doğru değildir. Öte yandan davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.